PAROLA



Hayati hocam "Yönetici kızım bu süreçte çok emek veriyorsun bir hikaye de senden olsun. Dünkü başlık olan "Ayşe tatile çıksın!" parolasının gerçek hikayesini sen anlatır mısın kızım? Çünkü bloğumuzun okuyucu ve takipçi kitlesi çoğunlukla genç kuşak! O nedenle bu çarpıcı hikayeyi mutlaka anlatmalıyız bloğumuzda!.." dedi.

Ben aslında hiç yazamam ve açıkçası yazmayı da sevemedim bir türlü! Fakat blogta bu düzenleme ve yayına verme işlerini yapa yapa öğreneceğim her halde!

Arkadaşlar bildiğimiz Kıbrıs adası "Güney ve Kuzey Kıbrıs" diye ikiye ayrılmış ve iki ayrı devlet bulundurmaktadır ya şu anda! Güneyde Rumlar, Kuzeyde Türkler yaşıyor hatta. Dünya devletlerinin pek çoğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olduğunu bile tanımıyormuş hâlâ!

Meğer ne acıklı ve çileli bir hayat mücadelesinin ardından, ta 1974 yılında kazanmış Kıbrıslı soydaşlarımız özgürlüğünü! Ada, Şanlı Türk Ordusunun 20 Temmuz 1974 yılında gerçekleştirdiği Barış Harekatı'ndan sonra ikiye ayrılmış.
İnsanın iliklerini donduran ama sonundaki zaferle de gururlandıran gerçek hikaye şöyle!


Rumlar adada Türkleri katlediyor ve toplu katliamlar yapıyordu. Türk kimliğini ve Türk izlerini dahi silmek istiyorlardı. Türklere ait ne varsa, taş taş üstünde bir şey koymuyorlardı. Adayı komple bir Rum adası yapmak istiyorlardı. Yunanlıların megola idea diye tarihsel ütopyaları vardı. Ve o idealleri gereği Rumlar, 1963-1974 yılları arasında artan katliamları ile Kıbrıs'ı da Yunanistan'a bağlamak istiyorlardı.

Adadaki iki halk arasında çıkan anlaşmazlıklarda uluslararası antlaşmalarla Yunanistan, Türkiye ve İngiltere garantör devletlerdi...

Sonuçta Rumlar Yunanistan hükümetinin de desteğini alarak ve adada Rum Cumhurbaşkanına darbe yaparak, bahsettiğim soykırımı başlattı.

Türkiye de uluslararası antlaşmalardan doğan haklarını kullanmak üzere adaya Türk Silahlı Kuvvetlerini yani ordumuzu göndermek istedi. Bir yandan da "Acaba savaş yapmadan da sorunu çözebilir miyiz?" diye diplomatik çalışmalar da yapıyordu.

O amaçla dönemin başbakanı Bülent Ecevit İngiltere'de idi. Ve diplamasi ile barış halinde sorunu çözmeye çalışıyordu. Bir taraftan da genel kurmay başkanı ile irtibat halindeydi. Sorun diplomasi ile çözülemeyecekse derhal TSK tarafından gereği yapılacaktı. Adada son hızla Türkler soykırıma uğruyordu.

Londra'daki diplomasi çabaları sonuç vermeyince, 1974 yılının 20 Temmuz'unda ordumuz Kıbrıs'a çıkarma yaptı. Kıbrıs Barış Harekatı olarak şanlı tarihimize eklenen bu olayla Kıbrıs Türklerinin hayatı kurtuldu. Kıbrıs Türklerinin öncü şahsiyeti Rauf Denktaş liderliğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti kuruldu.

İşte ordumuzun o harekatı, Bülent Ecevit'in Ayşe tatile çıksın parola konuşması ile gizli ve şifreli bir talimatla başlamış oldu. Aksi halde doğrudan talimat verseydi harekat engellenirdi! Çünkü Birleşmiş Milletler de türk ordusunun harekatını işgalcilik olarak tanımlayacağını beyan etmişti. O engellerin önüne bu şekilde geçilmiş oldu. Gece sabaha karşı donanmamız ve helikopterlerimiz Türk askerlerini karaya indirdi. Rumların elinden adadaki Türkleri kurtardı... 

Müthiş bir hikaye değil mi?


Nisanur Aran

Yorumlar

  1. Ortaokulda Sosyal Bilgiler öğretmenimden dinlemiştim "Ayşe tatile çıksın" ın hikayesini. Bu sunumla da tazelemiş oldum. Elinize sağlık. Sevip sevmemek size kalmış tabi ama naçizane fikrim bence yazmalısınız:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Hayati hocamızdan öğrendim.
      Sizin yazılarınızı çok beğenerek okuyorum.Yazmayı sevemedim bir türlü ama bazen kendimi iyi hissetmek için yazarım...

      Sil
  2. Ergün Ömrüuzun27 Nisan 2020 19:15

    Kıbrıs Barış Harekatı denilince, aklıma Beş Parmak Dağları gibi sarp bir dağa çıkarılan Türk tankı geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hocama görseli nasıl yapalım diye sorunca o da; "Beş Parmak Dağları yaz karşına çıkan tanklardan birini seç!" demişti. Şimdi daha iyi anladım ben de... Çok teşekkür ederim.

      Sil
  3. Teşekkür ederim Nisanur. Olacak işte böyle böyle alışacaksın, emekçi kızım. Şimdi görme engelli takipçilerimiz için blog sunumlarını okumak suretiyle sesli bir sunum yapmak istemez misiniz hocam diye sorular, geliyor! Hiç düşünmemiştim! Bu konuyu da dikkate alalım...

    YanıtlaSil
  4. Benim de hiç aklıma gelmemişti hocam.
    Bence güzel bir fikir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar