OBEZİTE

Merhaba sevgili blog okuyucuları!

Hayati hocamın ricası üzerine, Diyetisyen olmak isteyen genç arkadaşlara ve onların velilerine fikir vermek amacıyla naçizane mesleğimi ve eğitim dalının sürecini sizlere tanıtacağım…

Hocamızın eski öğrencisi olarak, ben de öncelikle kendimi tanıtarak sunumuma başlamak istiyorum. 

İlknur Mazman.

Şuan Zile’de, kendi özel ofisimde Diyetisyen/Beslenme Uzmanı olarak iş hayatında var olsam da, sizler gibi lise hayatında çok değişken hayaller kuran, meslek seçiminde sevdiği ya da garanti gördüğü meslekleri seçme ikilemleri yaşayan birisiydim. Ama Beslenme ve Diyetetik bölümünü bilerek ve isteyerek yazmıştım. Mezun olduktan sonra iş hayatına atılmamdaki karşılaştığım ve yaşadığım sorunları görünce çok cüretkar bir kararla bölümümü seçtiğimi anlamış oldum. Sizleri çok endişelendirmemekle birlikte, tozpembe hayallere de sokmak istemem.

Evet arkadaşlar Lise öğrenimimi memleketim olan Zile’de tamamladım. İlk üç yılımı 75. Yıl Anadolu Lisesi’nde, son yılımı ise Dinçerler Anadolu Lisesi’nde okudum. Hayati hocamla yollarımız orada, işte o son yılda kesişti. Kendisi, benden böyle bir talepte bulununca seve seve katkı sunmak istedim. 

Hatta mesajında “Keşke okullar açık olsaydı da, seni okulumuzda ağırlasaydık! Planlamamızda o da vardı…” demişti. Umarım o günlere de kavuşuruz!

Liseden mezun oldum ve Gümüşhane Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümüne kayıt yaptırdım. Çok büyük olasılıkla gelmesi muhtemel aralıklara göre bütün tercihlerim Beslenme ve Diyetetik programları üzerine idi. Kaçıncı tercihim olduğunu hatırlayamıyorum ama sıralamam 20 binlerdeydi! 2016 yılında bölümümden Beslenme Uzmanı ya da yaygın unvanı ile Diyetisyen olarak mezun oldum.

Mezun olduktan sonra Ankara’da özel bir klinikte bir yıl çalıştım. Daha sonra ise Zile’de kendi özel ofisimi açarak yaklaşık 1 yıldır danışanlarıma hizmet vermekteyim.

Mesleğe gelecek olursak;

+Diyetisyen kimdir ve ne iş yapar?

Diyetisyen, insanların doğru ve dengeli bir biçimde beslenmesini sağlayan, doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi yapan, bunun yanında yiyeceklerin insan sağlığına uygun bir şekilde hazırlanıp, pişirilip sunulmasını sağlayan kişidir. 

Gördüğünüz gibi tanımlamanın son kelimeleri, mesleğin ne denli yaygın sektörel bir ağa sahip olduğunu da göstermektedir…  

+Diyetisyen nasıl olunur?

Üniversite eğitimi almaya hak kazanmış olma ön koşulu olan Lise öğreniminin ardından, Üniversitelerin Beslenme ve Diyetetik Bölümlerinden birini tercih etmeniz ve 4 yıllık eğitiminizi stajlarıyla birlikte tamamlamanızın ardından Diyetisyen/Beslenme Uzmanı unvanı olarak mezun olmaya hak kazanmışsınız demektir. 

+Bölümün eğitim sürecinde hangi dersleri alıyoruz ya da görüyoruz?

İlk 3 yıl Temel Tıp Eğitimi ve Beslenme ile ilgili dersler alınır. Örneğin; Anatomi, Fizyoloji, Biyokimya, Hastalıklarda Beslenme, Toplu Beslenme Sistemleri gibi… Bölümü seçen veya seçmeyi arzu eden arkadaşlar, isterlerse zaten dersleri rahatlıkla internetten bulabilir. 

Benim asıl amacım, burada sizlere internetten bulamayacağınız şeylerden bahsetmek ve işin bizzat içinden biri olarak tecrübelerimi size aktarmaktır!

3. Sınıfın yaz tatilinde zorunlu staj yapılır. 4. Sınıf ise genelinde tamamen stajlarla geçer. Bu stajlar; Yemekhane, Halk Sağlığı Merkezleri, Hastaneler vs de yapılır. Hatta hastane stajları hemen her birimde (Çocuk, Kadın Doğum, Göğüs Hastalıkları, Dahiliye, Yoğun Bakım, …) yapılır.

+Mesleği seçmek isteyen insanda ne gibi özellikler olmalı?

Bence öncelikle “sabır” olmalı derim. Çünkü beslenme konusunda herkesin bir fikri var. Meslek çok güncel; her gün TV lerde doktor, diyetisyen ya da konuyla alakası olmayan  insanlar konuşmakta ve aşırı bilgi kirliliği ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucunda sokakta gezen her 3 kişiden 2 si, kendini diyetisyen gibi görmektedir. Özellikle bu bilgi kirliliğiyle savaşmak zorundasınız. O nedenle sabrı tavsiye ediyorum.

Yine sabırlı olmalısınız ki; insanlar çok kolay bir şekilde sizin programınızdan sapabiliyorlar. “Stresliydim yedim, mutluydum kutlama yaptım, arkadaşımın partisi vardı, biraz kaçamak yapmak istedim, …” şeklinde tatlı bahanelerle sizi karşılaşabiliyor ve verdiğiniz emeklerin bir anda boşa gittiği durumlarla karşılaşabiliyorsunuz. İşimiz yiyeceklerle olduğu için ve yemek temel bir ihtiyaç olduğu için mesleğimiz, diğer mesleklerden bir tık daha zor diyebilirim. Ayrıca güncel olmak ve yeni çıkan makaleleri sürekli taramak zorundasınız. Çünkü beslenme dipsiz bir kuyu ve her an her şey değebiliyor ya da her an yeni bilgiler ortaya çıkabiliyor… 

İnsan ilişkileriniz de iyi olmalı! Çünkü işimiz direkt insanlarla… Ekip çalışmasını güzel götürebilmelisiniz. Özellikle hastane ya da bir yemekhanede çalışıyorsanız; aşçıyla, personelle, doktorla, yönetimle, tedarikçiyle, … sürekli iç içe olacaksınız!

Konuşmalarınızla insanları etkileyebilmelisiniz. Onların üzerinde bir etki alanı oluşturmanız gerekmektedir. Sırf insanları daha iyi ikna edebilmek için oyunculuk eğitimi alan ünlü diyetisyenler biliyorum. Hele bir de özel çalışacaksanız çok bilgiden ziyade, bilgiyi nasıl sunup insanları nasıl etkileyeceğiniz önemlidir.

+Diyetisyen nerelerde çalışır?

Bu konuda oldukça şanslıyız diyebilirim. Çünkü geniş bir çalışma alanımız var. Devlet hastaneleri, Özel hastaneler, Halk Sağlığı Merkezleri, fabrikalar, okullar, yurtlar, spor salonları, güzellik merkezleri, özel ofisler, catering şirketleri, ... kısaca toplu yemek çıkan her yerde Diyetisyene ihtiyaç vardır, diyebilirim.

+Diyetisyen maaşları?

Devlette maaşlar döner sermayeye göre aşağı yukarı sabittir diyebilirim. Yeni mezun bir Diyetisyen 5-6 bin lira civarı alır. Özelde yeni mezun diyetisyenin hali içler acısıdır. Çünkü genelde asgari ücret civarı bir rakam teklif ederler. Bunun sebebi ise mezun sayısının fazlalığı, her geçen gün artması ve Diyetisyenler Derneği’nin, bir alt limit belirleyerek Diyetisyene sahip çıkmamasıdır. Kendi ofisini açan Diyetisyenin durumu ise tamamen esnafla eş değerdir diyebilirim. Bulunduğun şehrin nüfusuna, popüler olup olmamana, insanların senin reklamını yapıp yapmamasına ve sosyal medyadaki gücüne göre değişir. Şöyle bir örnek verebilirim; büyük şehirde biraz ün yapmış Diyetisyen iseniz 20-100 bin tl arasında aylık kazanç sağlayabilirsiniz. Çünkü seans ücretleri olukça iyidir. 2017 yılında Ankara’da kendi çalıştığım Özel klinikte seans ücreti 400 tl idi. Bir danışan haftada ya da 15 günde bir kesin muayeneye gelir. Bu da gayet iyi bir rakamdır. Yani özel açma gibi bir düşünceniz varsa büyük şehirleri tercih etmenizi öneririm. “Siz neden Zile’de açtınız?” diye soracak olursanız, tamamen özel nedenlerden dolayı derim. 

+İş bulma imkanı nedir?

Bu kısım tamamen içimi dökeceğim bölüm oldu diyebilirim. Maalesef iş bulmak artık oldukça zor. Çünkü mezun sayısı çok fazla. Sizlere yine kendimden örnek vermek istiyorum. Ben bu bölüme gittiğim zaman 18 üniversitede bölüm vardı. Şimdi ise 100 ün üzerinde üniversitede bu bölüm açılmış durumda. Özellikle özel üniversiteler çok açtığı için, dehşet bir yığılma var. Benim üniversiteyi bitirdiğim yıl, 38-40  kpss puanı ile atama yapılırken; şimdi 80-90 civarı puanlarla bile açıkta kalınabiliyor. Benim girdiğim sene sıralamalar da oldukça yüksek iken, şuan sıralamalar 100 binlere çekilmiş/düşmüş durumdadır. Demek istediğim ülkemizde bir şey popüler olduğunda kısa zamanda orada yığılma oluyor. Bütün bu değişimler 4-5 yıl içerisinde oldu diyebilirim. Devletteki durumu da bu şekilde özetleyebilirim.

Aslında meslek gerçekten çok önemli. Çünkü obezite artık bütün dünyanın sorunu ve pek çok hastalığın baş nedeni. O nedenle koruyucu sağlığın önemi er ya da geç anlaşılacağı için mesleğin saygınlığı her zaman itibarını koruyacaktır. Fakat ülkemizde öncelik hep kamuda arandığı için, özel koşullarda çalışma olanakları çok kısıtlı olduğu için bahsettiğim olumsuzluklar yaşanmaktadır. Mesleğini sevip işini hakkıyla yapan Diyetisyenlerin ise karşılığını iyi bir şekilde alacağını biliyorum.

Umarım sizlere faydalı olabilmişimdir. Sizlere tavsiyem çalışmaktan asla vazgeçmeyin. Er ya da geç kesinlikle başarıyı yakalayacaksınız ve kesinlikle emeklerinizin karşılığını alacaksınız.

Son söz olarak puanınızın yettiği bölümü değil, hayalini kurduğunuz bölümü seçin derim. Çünkü bir ömür o işi yapacaksınız. 

Hepinize başarılar sevgiler…

İlknur Mazman

Adres: İstasyon caddesi Mazmanlar iş hanı No: 2     Zile/Tokat

Instagram: dyt.ilknur_mazman