İYİLİK NEDİR?

 


Bazen manası tanımlanamayan ve sınırı çizilemeyen kavramlar arasında iyilik de varmış gibi geliyor bana!

Doğal olarak beni böyle düşünmeye sevk eden sorular sıralanıyor aklımda, ardı ardına...

-İyi kime denir, hangi haller iyilik dairesi içine girer?

-İçten bir dürtü ile mi yapılır iyilik, yoksa dıştan bir güdüleyicisi var mıdır?

-Misafire ikram etmek iyilik midir ya da o anki görev mi?

-Hasta ziyareti iyilik midir, yoksa ödenen bir borç mu? 

-Güzel bir söz ile gönül alma da, iyilik yapma sınırlarına girer mi? 

-Kişi iyilik niyetiyle bir edim yapsa bile, karşıdakine bu iyilik olarak yansımıyorsa ne olacak? 

-Annelerin çokça yaptığı "saçını süpürge etmek" mesela, iyilik midir?  Hani karşılık da bulmaz o genelde...

-Bayramda mahallenin çocukları olarak birbirimize para veren, çikolatalı şeker veren, mendil veren evleri tarif ederdik! Bu iyilikti ama aynı şeyi iki hırsız birbirine tarif ediyorsa ve onlar da bunu iyilik olarak görüyorsa ne olacak?

-Arkası sağlam bir kişi, tanıdıkları vasıtasıyla bir işe alınıyorsa, işe aldıran o sağlam(!) kişi iyilik yapmış oluyor mu?

-Herkes kafasını yukarıya dikip adının kırmızı renkli ışıkla yanıp sönmesini beklerken, hemşirenin tanıdığını sıraya aldırmadan içeriye alması; yapılanı iyilik, hemşireyi de iyi statüsüne taşır mı?

 

Görüldüğü gibi 'iyiliği' insanın eline, yorumuna, icraatına bırakırsak neredeyse herkes kadar tanım çıkıyor ortaya. Hem zamana ve mekana göre de değişiyor iyilik... Mesela evde kapıyı eliyle açan çocuk, okulda tekmeyle açabiliyor! Arkadaşlarından da onay almışsa bu ona iyi gelebiliyor. Yani evde kötü olan bu hareket, okulda iyi bir icraat oluyor...

O zaman iyiliği karşımıza alıp bir mihenk taşına vurmalıyız ki o tanım, bizde edim olarak hak ettiği karşılığı bulsun.

İyiliğin kaynağı, dayanağı ve ölçütü olmalıdır, diye düşünüyorum ben. Hem de bana göre mihenk taşı olan o ölçüt, Kur'an ve onun uygulama alanı sünnetlerdir... Yani iyiliği ve iyi olanı ilahi irade belirlemeli ki, kullar da kendine göre yontmasın, kendi kriterlerini ölçüt olarak almasın. İlahi ölçüt geçerli olsun. Bu da çok basit ve oldukça kolay bir uygulama aslında. Çünkü özü niyet ve uygulaması samimiyettir...

Hatta kul gözünden ziyade, Hak nazarında bir değeri olur!.. Diğer türlü, yapılan iyilik de desinlere gider diye korkuyorum açıkçası.

'İyiydi, iyilik idi' denilip bitmesin isterim ben! Milyon dolarlık yardım edenler, çevre için koşturan gönüllüler, hayvanlar için çırpınanlar, çocukların eğitimi için fedakarlık edenler… Bunlara iyilik yapıyor demeyecek miyiz? Elbette diyeceğiz ama Allah rızası için yapılmamışsa, dünya için olup dünyada kalmaz mı? "Bu çırpınışlar samimi bir niyetle ahiret hesabına yazılabilecekken boşa giden bir çabaya dönüşebilir!"

İbadetler Allah ile kul arasındaki dikey ilişkidir. İyilikler ise kul ile diğer yaratılmışlar arasındaki yatay ilişkidir. İşte Allah rızası devreye girdiğinde, bu yatay ilişkiyi de,  ibadet ruhuyla dikeye çevirme olanağı doğuyor, diye hatırlatmak istiyorum. Böylece Allah, kul ve diğer yaratılmışlar arasındaki bağlantı, sağlamlaşan ilişki hem yatay, hem de dikey  olarak döngüsel halelerini iyilik çerçevesinde tamamlamış olacaktır...

Kedileri seviyorum, ağaçları suluyorum, temizlik yapıyorum, yemek pişiriyorum, biyoloji öğretmeye çalışıyorum, test çözdürüyorum, çocukları parka götürüyorum, telefonda hal hatır soruyorum...

Bunların çoğu günlük, sıradan işler ama Besmele ile başlayıp ilahi rıza niyetiyle yaparsam, aynı eyleme abdest aldırmış bir ibadet kimliği kazandırmış olurum ve adını iyilik olarak kendi haneme yazdırmış olurum diye düşünüyorum...

Nasip et Rabbim, kabul et Rabb'im amin.

 

Hümeyra Yıldırım Yalçın

Yorumlar

  1. Hümeyra Hocam kaleminize sağlık. Yine çok güzel bir yazı olmuş.
    'İyilik' kavramını Tanrı'ya atfedip varlık dünyamızı ona göre düzene sokmak güzel bir görüntü oluşturuyor, çelişkileri ortadan kaldırıyor. Ancak yine de iyiliğin derecesine karar vermek bizi Tanrı adına konuşuyormuş pozisyonuna sokabilir. Çünkü iyilik Tanrı'ya aittir ve herkesin kullanımına açıktır. Şüphesiz bunu kategorize etmek de ona aittir.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim, Enes Bey güzel düşünceleriniz için. İyiliğin karşılığı Tanrıya aittir bence. İnsanlar da ona talip olmalıdır. Bu da sevap almak niyetine bağlıdır. Kategorize etmek de tabiki bize değil Allah'a ait. Emeğinize sağlık diyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar