BEYİN



İnsan beyni. Buruş buruş bir organ! Çoğu yağ ve su. Ama buruşuklukları ne kadar fazla ise kapasitesi ve öğrenme meyili o oranda yüksek olan bir organ. Hani aynı şeyleri sürekli tekrar edenlere söyleriz ya biz:
-Yeter artık -kafamı ütüleme- Yani beynimin buruşukluklarını düzeltme ve beni embesil durumuna düşürme, diye.
Çok doğru ve güzel Türkçemize özgü harika bir deyimdir.

1300-1400 gr ağırlığındaki bu organımız, insanı insan yapan değerler örgüsüdür, aynı zamanda. Milyarlarca nörondan oluşur. Erkeklerde kadınlara oranla daha büyüktür. Ama doğrudan zeka kapasitesi ile beyin büyüklüğü arasında bir orantı kurulamaz!
Zeka, beynin omuriliğe oranından ortaya çıkan bir değerdir. Bu anlamda kısa boylu ve büyük kafalı olanlar için -zekidir- fikri ileri sürülebilir. Dolayısıyla yine bizde anonim bir söz daha vardır o kişiler için:
-Siz onun öyle kısa olduğuna bakmayın. Bir o kadar da yerin altında var ondan! Deriz. Bu da yabana atılacak bir söz değildir, bu anlamda...

Sol beyin daha çok rakamsal, mantıksal ve IQ zeka olaylarını örgülemeye; sağ beyin ise duygusal, sanatsal, merhamet değerlerini ve EQ zeka olaylarını örgülemeye ağırlık kazandırır.
Dolayısıyla günümüzde IQ zekadan daha çok EQ zeka önem kazanmış durumdadır. Sol beyin erkeklerde daha aktif, sağ beyin ise kadınlarda daha aktiftir. Fakat karşı durumlar da, cinsiyete göre geliştirilebilir düzeydedir. Yeter ki beynimizi tanıyalım ve ona göre değerlendirmelerde bulunalım.

Dolayısıyla kadın ve erkek beyninin çalışma mekanizmasındaki farklılıklar iyi bilinmezse cinsiyet çatışmaları yaşanması kaçınılmazdır. Hatta bu durum, eşler arasında bile kısmî problemler doğurabilmektedir. Örneğin; erkek akşam bir yere gitmek için eşinin fikrini sorsa, eşi hemen cevap veremez. Oysa erkeğin istediği evet/hayır şeklinde çarçabuk cevap vermesidir. Fakat kadın o anda beyninden kırk türlü organizasyon geçirir. Çocuk dışardaysa anahtarı var mıydı/yok muydu? Eve geldiğinde yemek yiyebilecek miydi? Komşusuna veya arkadaşına verilmiş bir sözü var mıydı? Ev dağınık mı/derli toplu muydu? Türünden pek çok argümanı değerlendirirken...
Erkek kopmuştur. Oysa sakin olup, organizeyi kadına bırakmalıdır.
Örneğin; alışverişlerde erkek beğenir ve hemen alır çıkar. Kadın beğense bile üzerinde nasıl durduğunu merak eder. Birinci hafta ürün beğenir, ikinci hafta alır. Üçüncü hafta değiştirmeye gidebilir. Tezgahı alt üst ettirdiği dükkandan bir şey almadan çıkabilir. Bundan hiç rahatsız olmaz. Haklı olarak alış verişinden keyif almak ister. Oysa biz erkekler o kadar ürün baktıysak, mutlaka bir şeyler alarak çıkmalıyızdır. Yoksa adama ayıp olur.
Bu örnekler arttırılabilir. O nedenle fıtratı tanımak, bilmek ve birbirimizi üzmeden hayatı güzelleştirmek varken, bu eksikliğimiz çoğu zaman sonradan üzüleceğimiz eylemlere imza atmamıza neden olabilir.

Fıtratımızı bozmamaya davet ediyor, Ayşenur Arslan kızımın ekibiyle birlikte sunduğu, Enes Coşgun evladımın çekimlerini ve montajını yaptığı videomuzu izlemeye davet ediyorum.
Selam ve selametle kalın...💕✋

Yorumlar

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar