ALTAYLARDAN ESEN YEL
Altaykan Eryiğit : Hocam merhabalar. Müsaitseniz kafama takılan bir hususu danışacaktım size!
Hayati Yaman :
Merhaba evladım. Elbette müsaitim, buyur bakalım.
Altaykan Eryiğit :
Hocam şu ayetlere bakar mısınız? Alak 2, Enbiya 30, Hicr 26, Al-i İmran 59
sanki bu ayetler (Haşa) birbiriyle çelişiyor gibi duruyor. Kastedilen nedir?
Hayati Yaman :
Bakayım ama hemen cevap verecek durumumda değilim. Önce konuyu ve ayetleri
incelemem lazım. Gerekli hazırlıklarımı yaptıktan sonra mutlaka sana döneceğim.
(inşallah!)
Altaykan Eryiğit :
Peki hocam, bekliyorum.
Hayati Yaman:
Selamun aleyküm Altaykan evladım. Bahsettiğin ayetlere baktım, hatta o
ayetlerin yanına Araf-189, Nisa-1, Fatır-11 ve Zümer-6’yı da ekleyebiliriz.
Bunlar Rabbimizin bize yaratılışla ilgili bilgiler verdiği ayetleridir. Çelişki
yoktur, rahat ol…
Altaykan Eryiğit :
Aleykum selam hocam. Farklı farklı şeylerden yarattığına dair bilgiler
verilince insanın kafasında çelişkiler oluşturuyor!
Hayati Yaman:
Hepsini ayrı ayrı not ederek burada şu yaratılıştan, burada ise şu yaratılıştan
bahsediyor, şeklinde detaylı izahlar yapmak istemiyorum. Sen zaten araştırmacı
bir karaktere sahip olduğun için ben topluca, bugün bilimsel karşılığının da
olduğu ne tür yaratılışlardan söz edildiğini yazacağım sana. Ve sen o
açıklamalarım ışığında kendin o ayetlerin hangi tür yaratılışa karşılık
geldiğini bul olmaz mı?
Altaykan Eryiğit :
Olur hocam. Hatta çok daha iyi olur ve o şekliyle belirtmenizden daha memnun
olurum.
Hayati Yaman:
Bahse konu olan ve benim de yanına eklediğim o ayetlerin:
Bir kısmı, elementer yaratılışı anlatır. Ki onlar toprak,
balçık, pişmiş toprak vs. gibi ifadelerin geçtiği ayetlerdir. Onlar yıldız ve
gök cismi statüsünde olan dünyamızın sıcak ve canlıyken ki halini, soğuyup
ölmesinden sonraki hâlini anlatır. Özellikle pişmiş toprak karşılığı, sıcak
halinin izahıdır.
Bir kısmı, bütün canlılığın sudan yaratılmaya başladığını
anlatan ayetlerdir. Canlılık yeryüzünde sudan başlamıştır. Hatta bu su; kirli,
bulanık ve mayalanmaya elverişli durgun iç sulardır. Evrim teorisi de bunu
açıklar. Biyoloji bilimi, uzayı araştıran Astronomi ve uzayda canlılığı
araştıran Astrobiyoloji bilimi bunu açıklar. Çünkü gerçekten de öyledir. Önce
Dünya ölecek hayata zemin ve yatak oluşturacak. Sonra Dünyada canlılık suda
başlayacak, sudan karaya geçecek ve en son insan türü sahaya çıkacak!
Bir kısmı, yeryüzündeki biyolojik yaratılışı anlatır.
Bir kısmı ise zigottan yani nefes alan bir hücreden (nisa-1)
ve kan pıhtısından, meni içindeki sperm ve sağrı bölgesinden gelen yumurtadan
yaratılışımızı anlatır. Bunlar da embriyolojik yaratılış ayetleridir. Aynı
zamanda fetüs ve gelişimini; et parçasına kemik yaratılışını ve kemiklere kas
giydirilmesini anlatır. Bunları da, yine Biyoloji ve özellikle Embriyoloji
bilimi açıklar.
Altaykan Eryiğit :
Çok teşekkür ederim hocam. Biyoloji dersinden anlattıklarınız da bir şerit gibi
gözümün önünden geçti şimdi: O ayetleri bu açıklamalarınız doğrultusunda tekrar
okuyacağım. Ve büyük bir ihtimalle taşlar yerine oturacak gibi duruyor
şimdiden!
Hayati Yaman:
Aslında bizim zihnimiz, tek bir açıya kodlandığı için, çelişkisi varmış gibi
algılar. Oysa çelişki yoktur. Bilimsel veriler, ilk yaratılış ve halen
süregelen yaratılış evrelerini açıkladıktan sonra Kur'an daha iyi anlaşılır
oluyor ve öyle de olmalı zaten. Fakat sıkıntı şimdiye kadar bunlar bilinmiyordu
da bilimsel gelişmeler ortaya çıkınca neden Kur’an çevirileri bu yönde
değişikliğe maruz bırakılıyor? Şeklinde izahlar yaparak Kur’an’ı donuk, sabit
ve tarihsel bir metne tutsak etme gayretleri var. O da çelişki varmış izlenimi
doğuruyor. Oysa Kur’an, her dem canlı bir organizma gibi yenilenir ve yeni
bilgilerle desteklenir…
Elbette ki en doğrusunu Allah bilir. Bizim maksadımız, ALLAH'ın
kastına hükmetmek veya hüküm çıkarmak değildir. Önyargısız olarak, Rabbimizin
bize anlaşılır ve apaçık Kitap olarak tanıttığı Kur'an’ı anlama gayretidir.
Altaykan Eryiğit :
Al-i İmran 59 için özel bir açıklamanız olacak mı hocam? O mevzuyu da çok merak
ediyorum!
Hayati Yaman: Gelelim
o ayete. İsa’nın durumu da, Adem’in durumu gibidir beyanının geçtiği ayettir.
Bu ayet geçmiş müfessirler tarafından, ALLAH onlara rahmet
etsin, Adem babasız ve topraktan, ol emriyle yaratıldı ve ondan eşi, eşinden de
çocukları farklı cinsiyette ikiz olarak dünyaya geldi. Daha sonraki eşler de
bir dönem ne hikmetse(!) hep farklı cinsiyette ikiz doğurdular. Çaprazlama
evlendiler ve insan neslini türettiler(!) diye izah edildiği için; İsa da
babasız olması nedeniyle öyle yorumlanmış olan bir ayettir. Onların kaynak
olarak yararlandıkları eserler de Tevrat kökenli hikayeler olduğu için, böyle
yorumlamışlardır.
Oysa bu durum, Kur'an’dan delil bulamaz. Ancak Kur'an Allah
katından daha önceden de indirilen kutsal kitap ve vahiy parçacığı metinleri
tasdik ederek toplayıcı bir kitap olarak sindirilen son nazil olan kitap olduğu
için, o döneme ait kabul görmüş, algılanmış bilgileri de içine alır. Tarihsel
mahiyette verdiği bilgiler öyledir.
Dolayısıyla sembolik ata olarak kabul edilen Adem babamızın
ya da Homo sapiens’in kendi türünden
bir babası olmadığını anlatıyor olabilir, diye düşünüyorum. Yani Neandertal
olarak ortak ata babayı saymazsak, insan türünün babasızlığı ya da sembolik ata
olan Adem babamızın babasızlığı gibi İsa peygamberimizin de babasız olduğunu
ifade ediyor olabilir diye düşünüyorum. Yine en doğrusunu Rabbim bilir, diye
eklerim.
Altaykan Eryiğit :
Bir noktada evrimden de bahsedilmiş, yaratılışın evrimsel süreçle işlediğinden
de bahsedilmiş diyebilir miyiz hocam?
Hayati Yaman:
Elbette. Zaten yıllarca evrimin İslam’la çeliştiğini düşündüğümüz için din ile
bilim çelişir. Din ayrı, bilim ayrıdır tezleri üzerinden gidildi. Ben de o
tezlerin kurbanı olarak çok beyin sancıları çektim, ne yalan söyleyeyim! Sonra
Prof. İbrahim Sarmış, Mustafa İslamoğlu, Prof. Mehmet Okuyan, Prof. Bayraktar
Bayraklı gibi ilahiyatçıların eserlerini okuyunca, Biyoloji alanında Prof.
Orhan Arslan hocamızın eserlerini okuyunca; “Kun fe yekün!” yani “ol
der, oluşum süreci başlar!” ayetinin “aniden olup biter” anlamında bir
bilgi içermediğini, muzari fiil olduğu için oluşum sürecinin başladığını ve
evrimsel aşamalardan söz edilebileceğini görünce son derece rahatladım.
Kafamdaki şüpheler ortadan kalkmış oldu. Artık rahatlıkla o tarz soruları
cevaplandırabiliyorum!..
Altaykan Eryiğit :
Çok teşekkür ederim hocam. Bu aydınlatıcı bilgileri benimle paylaştığınız için…
Aklıma sorular takıldıkça yine sorabilir miyim size hocam?
Hayati Yaman:
Elbette ne zaman istersen sorabilirsin. Anında dönüş yapamasam da müsait
olduğumda bir şekilde dönüş yaparım ben sana…
İ. Altaykan Eryiğit
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.