MASAÜSTÜ
Bilgisayarınızı açtığınızda sizi karşılayan ve selamlayan arka plan görüntülü zemin! Ana unsur, temel ve taban yazgı da diyebiliriz…
O zemin üzerinde siz tarafından oluşturulan dosyalar veya temel üzerine inşa edilen özel katlar yoksa bile her masaüstü “Bilgisayarım, Çöp Kutusu/Geri Dönüşüm Kutusu ve internet erişimi için Arama Motoru Simgesi” ile donatılmıştır. Yani fıtrat diye bahsettiğimiz doğuştan yüklü insan özellikleri gibi…
Bilgisayar hayatımızda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayınca baba nesiller pek çok şeyi çocuk kuşağından öğrendi. Bilişim uzmanları ve bilgisayarcıların yaşadıkları hatıralara ve tanık oldukları, ilgilisinden dinledikleri ne hikayeleri var! Bu konuda TOBB Üniversitesi bünyesinde Türkiye Bilişim Derneği’nce yayınlanan “Bilişimcilerin Başından Geçen İlginç Olaylar” pdf dosyasını incelemenizi öneririm.
Bir gün oğlu, babasına telefonla bilgisayar kullandırarak ona bir dosyada işlem yapmasını öğretecektir. Babası bilgisayarı açmış kendince bir takım klasör ve dosyalara girmiştir. Fakat bir türlü dosyaları kapatıp çıkamamaktadır. Oğlu,
-Baba ben seni yönlendireceğim. Sen sadece benim dediklerimi yap. İlk olarak açık olan tüm pencereleri kapat ve masaüstüne gel, der. Babası,
-Oğlum pencereler zaten kapalı diye cevap verir. Ardından masanın üstüne çıkar. Ama masanın üstündeyim buyur oğlum der…
-Fareyi tut ekrandaki sayfanın sol alt köşesindeki sembole gel, der. Oğlunun espri yaptığını düşünen baba da,
-Ne faresi oğlum, ben kedi miyim de fare tutacağım? Diye karşılık verir. İşte bu ve benzeri diyaloglarla girdi hayatımıza fare, klavye, pencere, monitör, masaüstü… Ve artık hep varlar!
Benim sizde oluşturmak istediğim farkındalık ise biraz daha farklı ve her bilgisayarla haşır neşir olduğunuzda hatırınıza gelmesini istediğim türden!
İnsanların robotlaştırılmaya doğru yol aldırıldığı “Teknoloji ve Bilişim Çağı”nda biz bilgisayarı insan gibi düşünelim!
Masaüstünüz “ahlak” olsun. Siz o masaüstü üzerine, temeli ahlak olan binalar, odalar, tuğlalar koyun. Harcınız sevgi, çimentonuz saygı, kiriş ve kolonlarınız adalet olsun. Projenizi ortak akıl çizsin. Yeni yapılaşmalarınız masaüstünün sosyal ve ekolojik dokusuna zarar vermesin. Gündelik yaşam klasörlerinde hayvan sevgisi, doğaya saygı cüzdanın ve kol çantan gibi hep yanında olsun. Başka dosyalar, değerler örgüsü klasörünü iyilik, yardımlaşma, dayanışma, kardeşlik, emek, alın teri olarak doldursun.
Muhakkak ki hayatın bütünü içinde bir parça olarak yer alan kin, nefret, yalan, kibir, hakaret, üslupsuzluk, şiddet, hırsızlık, talan, … dosyaları da var. Bu saydıklarımı daha da arttırıp herkesin kendine özgü klasörler oluşturması kaçınılmaz. Senin ana belleğin gibi bilgisayarın da buna müsait. Hayatında iz bırakan bu klasörlerin ve dosyaların içinden bazıları Geri Dönüşüm Kutusu’na gitmeyi de bekler. Hatta bazılarını oradan da savuşturup atmalısın, tamamen kurtulmalısın onlardan… Eğer sen onlardan kurtulmazsan, en büyük geri dönüşüm kutusu olan Tarih seni ve senin gibilerin oluşturduğu topluluğu yeryüzünden silecektir. Lütfen “Hangilerini sileyim, hangilerini geri dönüşüme yollayayım, hangilerini kalıcı belleğe taşıyayım” diye kimseye sorma. Azıcık da insiyatif almayı, iradeni harekete geçirmeyi ve vicdanına danışmayı öğren ne olur! Bak arama motorun da sana yeni bilgiler kazandırmak için hazır kıta seni bekliyor! Gir oraya yaz ve istersen dön bak geriye! Tarihin çöplüğü kimlerle doluyken ve onlar hiç hatırlanmazken; yüzyıllar öncesinden insanlığın ortak belleğine heykelleri dikilmiş şahsiyetler o masaüstünün ebedi zenginliği ve süsüdür.
İşte onlar, format atsan dahi silinmesini istemediğin D belleğe taşıyıp ölümsüzleştirdiğin, değerler örgüsünü hayatına taşımayı başaran şahsiyetlerdir. Senin bilgisayarın ve masaüstün hangisine aday?
Hayati YAMAN
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.