...KAPİTALİZM!



Artık kahrolası mı dersiniz, iyi ki varsın, çok yaşa mı dersiniz? Bilemem! Boşluğu siz doldurun lütfen...


"Merhaba ben kapitalizm.
Seni yüceltmeye, seni yaşatmaya, senin yaşam standartlarını arttırmaya geldim. Daha doğrusu seni konforumla yükseltmeye geldim de diyebilirim!"

Ya da yine siz; "... seni sömürmeye, seni köleleştirmeye, iliklerini sormaya, sana ait elinde ne var ne yoksa hepsini almaya geldim!" şeklinde değerlendirebilirsiniz...

Çünkü yaşananlara baktığımızda kapitalizm esaretindeki ülkeler ya gücünü kaybetmiş, ya da zaten güçten düştükleri için kapitalizm onların üstüne çöreklenmiş! Bu paradoksu aşmak çok güç ve bu denklemi çözmek çok zor gibi geliyor insana!

Şahsi görüşüm; "Kapitalist sistem yoksul ülkelerin başına bir karabasan gibi çöküp, elinde-avcunda ne varsa alıp, onları sömürmeyi ilke edinmiş bir sistem!"
yönündedir...

Tarih çerçevesinde kapitalist=emperyalist ülkelere birçok örnekler verilebilir. Bugün, geçmişin sömürücü ülkeleri değişmiş olsa da, sömürme hiç değişmemiştir...

Kapitalizmi, sömürmeyi kendine yol haritası olarak çizen ABD, gözünü  yeraltı zenginlikleri fazla olan Küba'ya, Venezuela'ya, Irak'a, Afganistan'a ... dikiyor. Nerede rant varsa oraya çadır kuruyor!

Örneğin Küba'yı ele alalım. Rant uğruna tabir yerindeyse ülkeyi at çiftliğine çevirmek istiyor! Kübalıları birbirine kırdırmak ve katletmek istiyor!

Amerika'nın tüm ülke kaynaklarını yönettiği minnacık bir ada ülkesi olan Küba'da Dünyanın süper gücü ABD'ye Fidel Castro ilk kez karşı çıkıyor ve aynı zamanda tıp doktoru olan Che Guevara  önderliğinde savaş ilan edilerek direniş başlatılıyor...

"Küba Devrimi" ilham verici bir seferberlik öyküsü olmakla birlikte "İran İslam Devrimi" ile benzerlik göstermektedir.
Her iki devrimde de Amerikan boyunduruğundan rahatsız olan halk, Amerikan emperyalist yöneticisi Batista'ya karşı kendi iradesini kullanmış ve insanlık onuruna erişmeyi hedeflemiştir.

Bu hedef, 1 Ocak 1959'da başarıyla sonuçlanmıştır.
Diyeceğim odur ki, İnsanlık tarihinde bir ülkenin veya bir milletin özgür iradesinden yoksun bırakılması, emeğine saygı duyulmayıp sömürülmesi söz konusuysa, orada büyük bir suç var. Ve cinayet işleniyor demektir.

Pek çok dünya milletinin yaşadığı bu onursuz olayı, ne muhteşem birşeydir ki Cumhuriyetimizle birlikte halkımız, insanımız yaşamamıştır. Onurunun ve şerefinin, kapitalist ve emperyalist egemen güçlerin ayakları altına alınmasına müsade etmemiştir.

Biz genç nesillerle ise özgürlüğün tadını çıkararak, sürekli yükselmeyi hedeflemiştir. O nedenle okuyalım, araştıralım, sömürmediğimiz gibi sömürüye göz yummamayı da öğrenelim.

Okuduğumuz her kitap, insanlık adına yaptığımız her hayırlı iş, Kapitalizmin ve onun tapıcısı dangalakların kafasına bir taş, göğsüne bir yumruk olarak insin...

Saygı ve sevgilerimle.


İlker Akgül

Yorumlar

Popüler Yayınlar