BESİN PİRAMİDİ

Biyolojik olarak otlardan başlayan ve yırtıcılara/leş yiyenlere doğru yükselen bir besin piramidinin gezgin üyesiyiz. Ama haddimizi bilmemiz için yine biyolojik anlamda üretici değiliz. Fotosentez yapamıyoruz. Yine haddimizi bilmek için otlara dahi muhtaç olduğumuzu, diğer canlılarla paylaşmak ve yardımlaşmak zorunda olduğumuzu, kendi kendimize yetmediğimizi de bilmek zorunda idik. Piramitteki yerimizden çıkarılsak bile sistemde hiçbir sıkıntı olmayacağını anlamalı ve o sistemi bozan tek tür olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıydık!

Oysa biz öyle mi davranıyoruz? “Eşref-i mahlukat=yaratılmışların en şereflisi” taktık adımızı. Egoistçe yaklaşımlarımızla yaratılmış her şeyin canına okuyoruz.
-Böyle bir düşünce sistemi ile doğadan uzaya, bakteriden insana her şeye zarar veren bir tür “en şerefli” olabilir mi?
-Bu piramidin gezgin üyesi olarak, yeryüzü halifesi olarak, Allah’ın ölçülü ve planlı yaratma Kudret eli olabildik mi?

Caka satmak güzel. Hava atmak harika. Çünkü Yüce Allah, bütün kainatı insan için yarattığını söylerdi. İyi de böyle mi olmalıydı? Sahile vuran Aylan bebek ve ambulans sedyesinde zihinlere kazınan Umran sabiyi unutmadan, Eylül ve Leyla da girdi kadraja…
Bir de hayvanlara, bitkilere, bakterilere sıra gelsin mi? Dünyada hayvan sayısı %40 azalmış. Bitkiler sürekli gdo lu ürünlerle planlı bir şekilde dönüştürülüyor, yerli tohumlar yok ediliyor. Yani kısırlaştırmaya o kadar düşkünüz ki anlatamam!

Bir de bu olayların arka planında dünyanın kaymağını yiyen, sömürü düzeninin dini olan kapital ilahlar var! Dünya nüfusunu 4 milyara sabitleyip, seçilmiş ırk olarak piramidin en tepesinde leş yiyerek keyif çatanlar!!! Rockefeller, Rothschild, Asthon, Oppenheimmer, Bill Gates vs Tabi bunlar İskandinav ülkelerinden birinde, yerin 200m derinliklerinde doğal tohumları saklamaktadırlar… Şimdi biz onlara sadece “Siz gününüzü ahirette göreceksiniz. Dünya sizin cennetiniz, ahiret ise bizim…”diye geçiştirmekle görev ve sorumluluklarımızı bitirdiğimizi mi zannediyoruz? NBŞ, pancar şekerine göre 1e 40 kat daha tatlandırıp, 1e 17 kat daha zararlı iken neden pazarlanıyor ülkelere? Neden NBŞ ye yeni pazarlar aranıyor ve bulunuyor? Kim var bunların başında? Neden piramidin gezgin üyesi olarak görev ve sorumluluklarımızı düzgün yerine getirmiyoruz? Bu konularda daha derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenlere, Soner Yalçın’ın “Saklı Seçilmişler” kitabını öneririm.

Şu geri dönüşüm meselesinde ne kadar hassas davranıyoruz? Suya atık yağ dökmek, kimyasal ürün kullanmak, deterjanlar vs gibi hatalı eylemlerimiz kim bilir hangi canlılara zarar veriyor? Bunları biliyor muyuz? İşte piramidin gezgin üyesi ve esas oğlanı, bir de ağzını doldurarak “Allah’ın hiç affetmeyeceği günah, kul hakkı!” demez mi? Biz daha nerede ve nasıl kul hakkına girdiğimizi dahi bilemezken, nasıl bu cümleyi kuruyoruz?
Cansızların ve insan dışındaki canlıların, -Allah’ın iradesiz Müslüman kulları- olduğunu biliyor musun? Katlettiğin doğanın, soykırıma uğrattığın hayvan ve bitkilerin hakları ne olacak?
“Eylül, Leyla, Aylan bebeklerin, üzerimde hakkı yok.” Diyebiliyor musun?

Onun için piramidin gezgin üyesi olarak asla sesi çıkmayan ama hep ezilen çimenleri de göreceksin; tepeye doğru tırmanışta olanların ha bire semirildiğini, ensesini kalınlaştırdığını da… Gerektiğinde haklı müdahaleyi yaparak, Allah’ın yeryüzündeki Kudret eli olacaksın. Umulur ki o zaman yaratılmışların en şereflisi olursun.

Yazımız eksik kalmasın o zaman. Yani Allah kul hakkını affedecekse, biz ha bire kul hakkı mı yiyelim? Yok canım olur mu hiç öyle bir şey? Sakınabildiğimiz ölçüde duyarlılığımız neyi gerektiriyorsa, o ölçüde kul hakkına girmekten kaçınacağız…
Peki Allah’ın pişmanlık duyup istikamet belirlemeden öldüğümüz takdirde affetmeyeceği günah ne o zaman? ŞİRK. ŞİRK. ŞİRK… (Nisa-48 ve 116. Ayetler)
Niye bunu sıklıkla duymuyoruz? Bu kadar önemli bir konu iken, neden gündemimizde şirk yok? Ülkeyi kendisine dar ettiğimiz, Yaşar Nuri Öztürk Hoca'nın Şirk ve Maun Suresi diye iki eserinden haberiniz var mı? Çünkü Şirk, sadece taştan veya helvadan puttu!!! Ve şirk, sadece Mekkeli müşrikler zamanında vardı! Orada kalmıştı! Çünkü Kur’an inmiş, Peygamberimiz son Nebi olarak gelmiş ve şirkin kökünü kazıyıp bitirmişti! Biz kimmm? Müşrik olmak kimdi? Oysa her devrin en büyük ve en yaygın dini “Şirk Dini” idi.

Siz piramidin asalak, aşırmacı, bencil, ensesi kalın, alttakini ezen, caka satan gezginlerini tanıyıp bilin. Piramidin son derece haysiyetli ve şerefli yolculuğuna aday bir gezgin olun…


Hayati YAMAN

Yorumlar

  1. Eylül çetin6 Mayıs 2019 22:46

    Hocam her yazınızı okuduğumda size saygım bir kat daha artıyor. Böyle düşünen insanların olduğunu bilmek çok güzel ama en güzeli sadece bilmekle yetinmeyip etrafınıza da fayda sağlamaya çalışıyorsunuz
    üstelik karşılıksız ve çıkar olmadan. Boş davalar değilde, gerçek yaşama dair paylaşımlar yapıyorsunuz. Kendi adıma kıymetli yazılanlar umarım her okuyan için öyledir. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok tesekkür ederim Eylül cüm. Teveccühüne layık olmak veya o liyakatta kalmak da benim sizlere olan saygımı arttırıyor. İlgi ve alakana minnettarım.

      Sil
  2. ''Siz piramidin asalak, aşırmacı, bencil, ensesi kalın, alttakini ezen, caka satan gezginlerini tanıyıp bilin. Piramidin son derece haysiyetli ve şerefli yolculuğuna aday bir gezgin olun…''
    tavsiye olarak almak ayıp olur hocam :)) emirmiş gibi üzerime alınmak zorundayım.. çok teşekkürler yazınız için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah yiğidim. Beni mahcup ediyorsun. Emir olmasın tavsiye iyidir.

      İlgi ve alakan için çok teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar