ENSEST
Bilerek,
isteyerek veya zorla aile içi cinsel ilişkiye girme anlamına gelir.
Latince incastus(sınırı aşan, yasak,
haram) kelimesinden türetilmiş olan Fransızca inceste(gayri meşru aile içi ilişki) kelimesi, dilimize -ensest- olarak geçmiştir.
Anlamı, okuyan veya duyan herkeste iğrenç bir durum
ortaya çıkarır. Mide bulandıran bir olay olmasına rağmen, maalesef yaşanan bir
rezalettir. Ayrıca Zerdüştlük içerisinde bazı fraksiyonlarda normal bir eylem
gibi yaşanıyor olması, kız kardeşle evliliğin mübah sayılması da, Atropolojik
bir araştırma konusu olmalıdır.
Daha da vahimi, geleneksel din sunumları ve İslam
Soslu Atalar Dinince, insanlığın ensest ilişki ile çoğaldığının bizlere
öğretiliyor olmasıdır.
Kaburga
başlıklı sunumumda; “Adem ilk insan olarak
topraktan, Havva da Adem’in kaburga kemiğinden yaratıldı. Adem ile Havva’nın
her batında biri kız, diğeri erkek ikiz çocukları oldu. Onların çapraz
evlilikleri ile yani kendi ikizi ile değil, bir önceki/sonraki ikizi ile
evliliğinden insan türü çoğaltıldı.” söylemlerinin de, koskocaman bir yalan
olduğunu beyan etmiştim. Sanki dinin ana kaynağı Kur’anda kardeş evliliği varmış
gibi anlatılmaktadır. Oysa bu sunumlara dayanan kabuller, asla vahiyden destek
alamaz. Tahrif edilmiş Kitabı Mukaddes bilgilerinin, İslamın yazılı
kaynaklarına girmesi sonucu bu fecaat tablo, elimizde pimi çekilmiş bir bomba
olarak durmaktadır.
Kardeş evliliklerinin kabul edilemez bir durum
olduğunu dile getirdiğinizde, o sunumu yapanlar size “Eskiden öyleydi. Şimdi o evlilikler haram kılınmış olsa da önceki
peygamberlerin şeriatına göre kardeş evliliği serbestti. Çünkü insanların
çoğalması gerekiyordu.” şeklinde açıklamalar yapacaklardır.
Oysa Kur’an bir peygamberin, kendisinden önce gelen
peygamberleri reddetmediğini, onların getirdiği vahiy öğretisini ve onların
şeriatını ortadan kaldırmadığını bize haber verir. Aklen de, kaynağı aynı ve tek
olan gerçekliğin öyle olması gerekir. Her peygamber öncekileri tasdik eder ve
onlara iman eder. Çünkü Vahyin ve ilahi öğretinin Sahibi ve Kaynağı tektir. O
da Allah’tır. Tevhid inancı vahyin her dönemde kaynağının tek olduğu gerçeğini
ortaya koyar. Konu ile ilgili Al-i
İmran-3 ve 4. Ayetleri, Ahkaf-30.
Ayeti okursanız Vahyin öncekileri doğrulayarak geldiğini açıkça görebilirsiniz.
Yani eski peygamberler döneminde kardeş evliliği vardı, sonradan yasaklandı
iğrençliğine bizim iman etmemizi kimse bekleyemez.
Yazının keşfinden önce bile sözlü vahiyle kısmi
uyarıların geldiği açıktır. Çünkü Yüce Rabbimiz her insan topluluğuna bir
uyarıcı gönderdiğinden bahseder.(Nahl-36)
Hakeza Sümer tabletlerinde bile, Kur’anda geçen emir ve yasaklara ait bazı
temel kuralların yazılı olduğu görülmektedir. Bu durum, vahyin insanlık tarihince
gelişerek gelmiş ve Kur’an ile tamamlanmış olmasının gereğidir. Kur’anda Maide-3 te -Nimet- olarak bahsedilen
vahiy, insanlığın hürriyetin zirvesine erişip, sorumluluk alma yetisine erişmiş
ve buluğa ermiş olmasıyla kesilmiştir. Çünkü tamamlanmıştır. Peygamber
gönderilmesi de bitirilerek, Nübüvvet ve Risalet kurumu da sonlandırılmıştır.
Bundan sonra artık insanlık, gelişimini akıl
ve bilim yoluyla Kur’anın ışığında tamamlayacaktır.
Gelelim Kur’anın kardeş evliliğine, hatta ensest
ilişkili evliliğe ne dediğine? Kur’an değil aynı anne babadan olma kardeşlerin
evliliğine izin vermek, süt kardeşlerin evliliğine bile geçit vermez.
Dolayısıyla öncekileri tasdik ederek gelen Kur’an, önceki peygamberler
döneminde de bu durumun asla mümkün olmadığını bize bildirmiş olur. Ayrıca
yukarıya ve aşağıya doğru uzatılabilen kimlerle evliliğin haram kılındığı
açıkça Nisa-23 Ayetinde beyan
edilmektedir. Şu durumda süt kardeş evliliğine müsaade etmeyen bir İlahi
öğreti, nasıl oluyor da kardeş evliliğine müsaade ediyor? Nasıl oluyor da
insanlığı ensest ilişki ile çoğaltıyor? Kusura bakmayın da kimse bizden
aklımızla alay edenlere inanmamızı bekleyemez. Kimse bizden iğrenç fantazilere
iman etmemizi isteyemez.
Ayrıca ikiz çocukların olması anormal bir durum
iken; bu anormallikle, nasıl oluyor da her seferinde biri erkek, diğeri kız ikiz
çocuklar dünyaya geliyor? Bu soruları sormak, bu tarz sunum yapan geleneksel
algı mensuplarını rahatsız eder. Soru sormak ve sorgulamak onların hoşuna
gitmez. Ve o sorulara verecekleri tek cevap da “Allah isterse yapar. Allah’ın
her şeye gücü yeter. Mucize olarak yaratır.” şeklinde olacaktır. İyi de
Allah’ın her şeye gücünün yeteceğine, Allah dilerse öyle yaratacağına biz de
iman ediyoruz da; Allah kafasına eseni, kafasına estiği gibi yaratan, okus
pokusçu bir Allah değil ki! Yüce Rabbimiz ilkeli ve kurallar çerçevesinde hareket
eden bir Allah olduğunu Hud-56 da, Fatır-43 te bize bildiriyor.
Peki nasıl oldu? Kaburga sunumumda bahsettiğim gibi,
Yüce Allah yaratılış ayetlerinde sizi
kelimesini kullandığı için, tek bir insan ve ondan eşini yaratmadığı için, pek
çok insan yarattığı için, kimsenin kardeş evliliğine lüzum bırakmamıştır.
Ne mutlu safsatalara kulak tıkayan, vahyin izini
süren yiğitlere.
Hayati YAMAN
Ezber bozan, doğru sanılan yanlışları, din sanılan hurafeleri, bunlar üzerinden saygınlık avcılığı yapıp, saltanat sürenlerin yüzünde tokat gibi patlatan; yiğit ve imanlı bir yiğidin kaleminden dökülen hakikat belgesi.
YanıtlaSilYazarını; gerçekleri dile getirdiği kadar, taasuba karşı sergilediği cesaret içinde alkışlamak gerekir.
İbrahim ÖZMEN - Ankara
İlgi ve alakan bizleri ziyadesiyle memnun ediyor değerli ağabeyim. İnşallah teveccühüne layık olalım ve layık kalalım. İnanın ekip olarak sizi katkılarınızı özlüyoruz. Selam ve saygılar...
Sil