GÖLGESİ KISALAN ACILAR
İnsan bazen geçmişini bir valiz gibi taşımaz; bir koku, bir ses, bir bakış onun yerine bu valizi açar. Hiç ummadığın bir anda bir sokak köşesinden geçen rüzgâr, yıllardır unuttuğunu sandığın bir anıyı yüzüne çarpar. Bir parfüm kokar, içini burkan o günü yeniden yaşarsın. Belki bir kapı gıcırtısı, belki birinin kahkahası… Kalbin, bedeninden önce tanır o anı. Psikolojide buna tetiklenme derler. Zihnin, “tehlike geçti”yi anlaması bazen yıllar alır. Ama insanın en büyük gücü, her seferinde o anıyı biraz daha sakin karşılamasıdır. Her hatırlayışında acı biraz daha yumuşar; keskinliği azalır, gölgesi kısalır. İşte buna da basitçe iyileşme deriz. İyileşmek, unutmak değildir; hatırladığında artık yıkılmamaktır. ...










