ÖKSE OTU

Latince ismi yani bilimsel adı Viscum album dur. Oldukça albenili şeffaf boncuk gibi meyvelere sahip, her dem yeşil kalmayı başaran, hem de tohumlu bir bitkidir. Hatta elma, armut, söğüt, kavak gibi mevsimsel peryotta yaprak döken ağaçlar üzerinde kuş yuvasına benzer, top top yeşil yaprakları ile kümelenmiş detay görünüme sahip bir bitki. Bu özelliği ile kışın dahi fotosentez yapabilecek ayrıntıya sahip ökse otu, kuşların tükettiği meyvelerdeki tohumları dışkıladıkları başka ağaçlara bırakmaları sonucu ürer giderler…

Bitmedi! Aktarlarda kurutulmuş otları yöresel adlarla gevele, güvelek, çekem vs diye anılarak şeker, tansiyon, sinir, kalp atışı, metabolizma düzenleyici olarak şifa deposu şeklinde satışa sunulan bir bitki…

O kadar övdüm ki hemen doğaya çıkıp bu bitkiden arayıp bulma isteğiniz canlandı. Bunu hissedebiliyorum. Ama lütfen acele etmeyin…

Ökse otu köksüz, bitki için ana unsur olan toprakla bağlantı kuramayan PARAZİT(Asalak) bir bitkidir. Yani başkalarının sırtından geçinir! -mış gibi yaşar! Rol çalar! Kandırır ve sahtekardır kısacası! Kök gibi uzantıları vardır, asla kök değildir. Fotosentez yapar ama asla o üretici asaletinin kimliğini tam olarak taşıyamaz. Ana unsura kök salmış asil bitkilerin konukseverliğine sığınarak yaşar. Fakat hiç mütevazı değildir. Onları en tepesinde caka satmayı çok iyi bilir. Nihayetinde sırtından geçindiği konak bitkinin suyunu emdiği için onu istila ederek kurutup, dım dızlak bırakabilir de…

Sanırım şimdi ilk başlardaki arayışa geçme, neredeyse bulup çocuk samimiyeti ile koynunuza alıp yatma isteği yerini mesafeli bir yaklaşıma ve çatık kaşlarla uzaktan seyretme güdüsüne bıraktı, değil mi?

İşte böyle sevgili okurlarım ve takipçilerim. Önemli olan doğru zamanda doğru teşhisler koymak ve öngörüler sunarak akibeti baştan belli yapı, organizasyon, şahıs ve tipleri deşifre etmektir. Yoksa iş işten geçtikten sonra sonuçları konuşup, onlar üzerinden söz söylemek asla öngörü değildir. Gerçeklerin bilinçli bir şekilde menfaat karşılığı ya da bilmeden safiyane bir şekilde üzerinin örtülmesidir.

Buradan tekraren söylüyorum. Ama, Lakin, Fakat kelimeleri ile şerh düşülmesine bakılmaksızın, kendilerini temize çıkarmalarına prim vermeksizin cemaat ve tarikat yapılaşmaları; şeyhler, veliler, kendine paye çıkaran önder, lider, hoca vs her kim olursa olsun, vahiy ana unsuru ile beslenen konak bitki İslam’ın üzerindeki ökse otlarıdır.

Bunların albenisine, verdiği meyveye, fotosentez yapıyor olmasına, yaprak dökmüyor olmasına ve pek çok hastalığa şifa veriyor gibi gözükmesine aldanmamak lazım. Suret-i Haktan gözüküp, siret-i batıl olan bu yapılaşmalar İslam’ı kemirirken, temsilcileri de Peygamberlerin zat-ı maneviyesinde asalak yaşayan kene gibidirler…

Köksüz ve mesnetsiz yapılaşmalardır. Allah Resulünün vefatından yani din olarak Allah katında İslam diye seçilip zikredilen dinin nimet, rızık olarak eksizsiz bir şekilde tamam edilmesinden yaklaşık 400 yıl sonra çıkmışlar ortaya. Bunları Şaman, Hindu, Budist, Hıristiyan, Yahudi vs ağaçları üzerindeki ökse otları meyveleri ile otlanan kuşlar getirip İslam ağacı üzerine tohumlamışlardır. Asla İslam değildir. İslam’ın özü hiç değildir. Top yekün sımsıkı sarılmamız gereken Kur’an a alternatif kaynak ve çıkmaz sokaklarla örüntülü yollar sunmaktadırlar. Dolayısıyla büyük bir özlem ve iştiyakla sarılmak yerine, temkinli ve çatık kaşla incelemek mahiyetinde bakmak aklın yolu ve akıllılığın gereğidir…


Hayati YAMAN

Yorumlar

Popüler Yayınlar