-MIŞ GİBİ YAŞAYANLAR VE ONLAR!

-mış gibi yaşayanlar, risk almaz ve vurdum duymazdırlar.
-mış gibi yaşayanlar, görevden kaçar ve es kaza aldıkları görevin sorumluluğunu taşımak istemezler.
-mış gibi yaşayanlar, öznesi olduğu hayatta nesnedir ve bu durumdan hiç rahatsız olmazlar.
-mış gibi yaşayanlar, kadercidir. Faturayı Allah’a kesmekten pek hoşlanırlar.
-mış gibi yaşayanlar, rol yapar ve gerçek kahraman olmaktan hep geri dururlar.
-mış gibi yaşayanlar, torpil ve kayırmacılığı hak olarak görürler ve nasip gerçeğinin içine sığdırırlar!
-mış gibi yaşayanlar, emeği sömürür ve alın terinden hoşlanmazlar.
-mış gibi yaşayanlar, taklitçi ve istismarcıdırlar. İstismar etmeyecekleri değer yoktur.
-mış gibi yaşayanlar, karşıdan ve cepheden savaşamazlar. Arkadan hançerlemeyi tercih ederler.
-mış gibi yaşayanlar, üretkenliği sevmezler. Üretenden rahatsız olurlar. Çünkü rahatının bozulacağını bilirler. O nedenle tüketimle caka satarlar.
-mış gibi yaşayanlar, tahammüllü görünürler ama kuyruğuna basılmadıkça öyledirler.
-mış gibi yaşayanlar, menfaat ve çıkarcı oldukları için empati kuramazlar.
-mış gibi yaşayanlar, ben merkezlidirler ve sorumluluk almamalarına rağmen reklamda hep ön planda olmak isterler.
-mış gibi yaşayanlar, hayal ve ideallerden korkar, garanticidirler.
-mış gibi yaşayanlar, asalak yaşamayı sever ve konak canlısına ha bire yağcılık yaparlar.
-mış gibi yaşayanlar, plansızdırlar. Rüzgarın önündeki gazele benzerler. Olayları sürüklemek yerine, olayların sürükledikleri yere giderler.
Ve Onlar!
-Onlar kınayanın kınamasına aldırış etmezler.
-Onlar haksızlık karşısında dilsiz şeytan olamazlar.
-Onlar hakkı ve sabrı tavsiye ederler.
-Onlar iyiliği önerir, kötülükten men ederler.
-Onlar hata yapar ama hatada ısrar etmezler. Anladığında hatalarından hemen döner ve istikamet üzere yol alırlar.
-Onlar üstün ahlaklıdırlar. Zamanı ve mekanı anlamlandırırlar.
-Onlar sevdiklerinden Allah yolunda harcarlar.
-Onlar mü’minleri kardeşi bilir ve tefrikaya düşmezler. Kardeşlik hukukunu daima korurlar.
-Onlar Allah’ın dostluğundan pek hoşnutturlar. Allah’lı yaşamaya özen gösterirler.
-Onlar namazı dosdoğru kılarlar. Geçmişi sıfırlama endeksli değil, zamanı Allah’lı yaşama ve geleceğini yönetme hedefli namaz kılarlar.
-Onlar kalplerinden ve beyinlerinden geçirdiklerin, gizli eylem, söylem ve düşüncelerinden de hesaba çekileceklerini bilir ve beynini şeytanın ofisine çevirmezler.
-Onlar gece gündüz, gizli ve açık, darlıkta ve bollukta infak etmeyi pek severler. İnfakın nifakı eriteceğinden emindirler.
-Onlar imanlarına şirk bulaştırmazlar ve Tevhide sarılırlar. Tevhide sarılarak sadece Allah’ı yüceltmekle yüceleceklerini bilirler.
-Onlar aracıları ortadan kaldırır, doğrudan Allah’a bağlanırlar.
-Onlar iki dünyaya inandıkları için tek yüzlüdürler.
-Onlar Allah anıldığı zaman, kalpleri ürperen, derin saygıdan boyun büken ve sadece Ona Övgüler yakıştıranlardır.
-Onlar, onlar, onlar… Ne güzel mahluktur onlar. Yaratılış gayesinin tadını, kendisine ve etrafına tattıran yiğitlerdir ONLAR! Selam olsun o yiğitlere…

Hayati YAMAN