ÇANAKKALE BİR DESTANDIR

Şehitlerimizin anısına, öğrencilerimizin hazırladığı program videosunu izlemeye davet ediyorum.

Hikaye masal değil, bizzat tarihi gerçeklerle dolu bir destandır, Çanakkale Savaşı! Hem de öyle bir destan ki, tarihte eşi ve benzeri yok!

Yorgun, bitkin ve çökmeye yüz tutmuş Osmanlı İmparatorluğu, Avrupalılar tarafından "Hasta Adam" diye nitelendiriliyordu. Mikropların hasta bünyeye çökerek başta bağışıklık sistemini çökertmesi, sonra bütün vücudu ele geçirmesi gibi Batılı haydutlar da, yedi kıtanın mikropları ile çökmüştü tepemize. Akif'in dediği gibi: "Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela..." Hiç tanımadığımız kendilerine karşı antikor düzeyimizin sıfır olduğu yepyeni mikroplarla karşı karşıya idik.

Lakin Türk Milleti olarak, küllerinden doğmayı bilen, toprağa düşen şehitleri ile tohum gibi yeniden kabuğunu çatlatan ve filiz veren genetik bir atlasa sahiptik biz. Yine genlerine ihanet etmedi atalarımız, yine geleneği bozmadı dedelerimiz ve yine yedi düvele haddini bildirdi ecdadımız. Bedeli çok ağır oldu belki. Yüz binlerce şehidimiz olmuştu. Siperlere soba boruları yerleştirerek, düşmana top namlusu korkusu salıyorlardı! En zayıflarını en arkaya dizerek, göğüslerini kurşunlara kalkan yapıp ilerlediler. Ve ardından en zayıfları, en küçükleri ile düşmanı denize, boğaza döktüler.
Seyit onbaşılar, Yahya çavuşlar, Batılı generallerin aklını başından alıyordu. Nasıl oluyor ve neden karada istediğimiz zaferi bir türlü yakalayamıyoruz? Diye bütün rütbeli askerlerini hizaya sokuyorlardı. Onlara fırça üstüne fırça atıyorlardı. Ama bilmiyorlardı ki; karşılarındaki millet, "Anasından ruhu üniformalı asker doğan Türk Milleti" idi. Onların apoletlere ihtiyacı yoktu. Onlar ölüme, düğüne gider gibi gidenlerdi. Onlar, şehadet şerbetini, söz ve nişan şerbeti gibi içenlerdi...

Boğaza döşedikleri mayınların, düşman kuvvetlerince temizlenmesini öğrenip, Nusrat mayın gemisi ile boğaza yeniden mayın döşeyip dünyanın en güçlü, en şımarık ve teknik müttefik donanmasını, "Elini kolunu sallayarak İstanbul'a girmeyi planladıkları bir anda!" boğazın serin sularına gömmüşlerdi.

O ecdadı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Her Türk evladı gibi onlara layık nesiller olma çabasındayız ve olacağız... Büyüğü küçüğü yok, yaşlısı genci yok. Her Türk'ün Çanakkale Savaşı ve 18 Mart ile ilgili söyleyecek sözü var. Atalarına vereceği söz ve gelecek nesillere aktaracağı emaneti var.

İşte onun için başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün şehitlerimize söz veriyoruz. Bize armağan ettikleri bu Cumhuriyeti muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek için çok çalışacağız. Bilim ve aklın rehberliğinde, Kur'an ın ışığında ilerleyeceğiz. Gelecek nesillerimize daha müreffeh bir ülke bırakacağız inşallah.
Başaracağız, başaracağız, başaracağız...

Hayati YAMAN

Yorumlar

Popüler Yayınlar