CUMHURİYET

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce Türk Milletine armağan ettiği Cumhuriyet; Osmanlı Devletinin 1914’te başlayan Birinci Dünya Savaş’ından  mağlup olmasının ardından 1923 yılında ilan edilmiştir. Cumhuriyet, yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Türk milletinin zeki, çevik ve kuvvetli  olduğunu düşünen Atatürk, Türk halkını içinde bulunduğu yenilgi psikolojisinden ve sömürgeci devletlerin toprak arzularından kurtarmak için adımlar atmıştır. Kongreler düzenlemiş ve en sonunda bu milleti gerçek refaha kavuşturabilecek bir düzen olan Cumhuriyet sistemini uygulamaya geçirmeye karar vermiştir.

Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gelmiştir. Daha sonra Erzurum ve Sivas’ta kongreler düzenlemiştir. Atatürk her zaman “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi kararı ve gücü kurtaracaktır” diyordu. Yurdun hemen hemen her yerinden gelen millet temsilcileri, 23 Nisan 1920 günü Ankara Büyük Millet Meclisi'nde toplandı ve Meclis Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti. Artık o gün tarihi bir gündü ve iyi bir Türkiye’nin yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için Atatürk önderliğinde adımlar atıldı. Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştı.
Yurdun her yanından kuvay-i milliye ruhu bu amacı daha da güçlendiriyor efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörelerde düşmana karşı koyuyorlardı. Diğer yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da savaşarak yurdu düşmandan temizlemeyi başarmışlardı.

Düşmanla imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğmuştu. Türkiye! 
Ancak bu devletin yönetim biçimi belli değildi. Meclis bu sefer 11 Ağustos 1923’te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923’te Ankara Başkent oldu. Atatürk’ün tasarladığı Cumhuriyet fikri düşmanın da topraklarımızdan atılmasından sonra mesafe kat edilebilecek bir hale gelerek artık Cumhuriyet’in ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başlandı. 28 Ekim 1923’te yakın arkadaşlarını Çankaya’ ya çağırarak onlara “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dedi.

Ve bir milletin kaderini değiştiren, yeni doğmuş bir çocuğa gelecek vaat eden, hayallerini gerçekleştirmek isteyen gençlere koş diyen, düşündüğünü yazdığını özgürce ifade etmesini sağlayan Cumhuriyet Sistemi, 29 Ekim 1923 günü Meclisten onay alınarak kuruldu. Bu sistemin asıl kurucusu olan Mustafa Kemal Paşa Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyetin ilanından dolayı halk coşkulu ve sevinçliydi. Göğsünü düşmanın kurşununa siper eden asker olsun, halk olsun, öyle bir zamandan böyle bir refaha kavuştukları için mutluydular.

Böyle kayıpların olduğu, kazançların olduğu, ekmeği aslanın ağzından alan bir millet artık sırtını yere vermemeye yeminliydi. Bundan sonra Cumhuriyeti korumak biz yurttaşların göreviydi. Atatürk’ün biz yurttaşlarını düşünüp aldığı bu kararlar bütün Türk milleti için her zaman önem niteliği taşıyacak ve o güne her gelmemizde bu coşkuyu tekrar yaşayacağız. Laik, özgürlükçü, inkılapçı olan bu sistemi benimseyeceğimize ve koruyacağımıza, var olan düzeni daha da ileriye taşıyacağımıza, baskıcı rejimi kabul etmeyerek bunu uygulamaya çalışan kişilere karşı çıkacağımıza, uygarlık adına atılmış bu adımı koruyacağımıza, ben daha küçük bir birey olaraktan inanıyorum. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Tanrı’nın Türk milletine armağanı olan Mustafa Kemal Paşa’ya onun silah arkadaşlarına yurdun çeşitli yerlerinde rahat bir geleceği biz gençlere bırakan Türk milletinin direnişçi ruhu olan Emine Bacı'ya, Sütçü İmam’a, Ali Sezai Efendi'ye, Kılıç Ali Bey'e, Senem Ayşe’ye daha nicelerine teşekkür ediyorum. Kurtardıkları bu vatan ilelebet muhafaza ve müdafaa edilecektir. 
Yaşasın Cumhuriyet!


Emirhan Şen