TAŞINDIK



Furkan ile sohbet ederken, konuşmamız havanın durumuna gelmişti. Malum bu aralar hava soğuktu ve yıllardır görülmedik boyutta yağan kar gündemimize girmişti. 

Aslında biz gençler havadan sudan konuşmazdık pek! Hatta "Yaşlılar gibi olduk." deyip gülüştük de... Babaannemlerin Ağustos ayında -yarısı yaz, yarısı kış- diye konuştukları, kışlık yiyecek ve odun kömür telaşına kapıldıkları gelmişti aklımıza! 

Havanın durumunu konuşurken Furkan da; "Sularının kesildiğini ve bu olayın sebep olduğu bazı problemleri anlattı. -Kanka- diye başlayan efsane sözleriyle"... 

Ardından bir gün sonra -bugün sular geldi- diye sevinç çığlıklarıyla söyleştik. Sonrasında ise beni etkileyen ve adeta inşa eden o sözü söyledi: ''Ayy varya anlatamam sana kanka! -su demek hayat demekmiş gerçekten!-''.

Bu sözlerin ardından, ilkini Su başlığı ile okullar açıkken paylaştığı, Aslınur arkadaşımızın Su Okuryazarlığı paylaşımını görmez miyiz? 

12-A olarak biz yine taşındık sanal sınıfımıza! Hayalî ortam kurup bazı arkadaşlarımızı oturttuk sıralarına ve başladık sohbete... 

-Acaba bazı şeyleri sadece yaşayarak mı anlamak gerekiyor? Dedi Furkan

-La oğlum boş yapmayın oturun iki soru daha çözün. Şunun şurasında ne kaldı? Beş ay sonra sınava gireceksiniz! Dedi bizim Gamsız! Sanki kendisi girmeyecek gibi... 

-Ne var la bu "Su gerçekten hayatmış kanka!" sözünde! Onu efsane yapan ne ki, sanki biyolojide söz sudan açılınca ilk söylediğiniz cümle değil mi oğlum? Diye sordu Yakışıklı Jön

-Arkadaşlar durun hele bi! Azıcık nefes alın ve dinleyelim şu Yusuf'u! Dedi Sınıfın Annesi

Ve herkes sustu. "Konuş şimdi Yusuf!" Diye de ekledi...

-Geçen senelerde benzer bir durumu ben yaşamıştım. Evet bugün susuzluk çekmiyorum, şehirde yaşayan siz arkadaşlarım gibi ama şu an geçmişte yaşadıklarımı hatırlıyorum ben de! Hayatın nasıl durduğunu, her şeyin nasıl keyifsiz ve tatsız tuzsuz olduğunu! Can sıkıntısı ve belirsizliğin üstümüze çöken kâbusunu! Ve insanda yaşama isteğinin kayboluşunu...

"Durum bu arkadaşlar. İşte Furkan o çarpıcı ve son derece içten sözleri ile bazı şeylerin önemini -yaşadıkça ve tekrar tekrar hatırladıkça- farkına varma acı gerçekliği hissini sezdirdi bana. Üstüne Aslınur'un su ile alakalı her iki paylaşımını okuyunca bütün dünyanın susuz kaldığını düşündüm ve o gerçekle yüzleştirdim kendimi sanal âlemde." 

-Bunu da bize pandemi koşulları öğrettirdi dikkat ederseniz! Artık gerçeği sanalda yaşayabiliyoruz bakın! Diye söze girdi Bilge Kraliçe! Sınıf Annesi'nin gözüne bakıp onayını alarak...

Sonrasında Anne, başını salladı ve -devam ke- dedi bana:

-Su gibi akıp giden bu hayatta susuzluk da, bir külfetten öte, arada sırada insanoğlunun geçmişe dönüp bakması için bir şans mıydı acaba?

Anlattıklarımın şekillendiği o gece uzun uzun düşündüm. Ve Hayati hocama mesaj atarak düşüncelerimi paylaşmak istedim. Düşünmek ve düşüncelerimi paylaşmak hem sorularıma cevap, hem gönlüme bir ferahlık getiriyordu. 

Ulaştığım sonuç ise şu idi: ''Aslında okuduklarımız, dinlediklerimiz, izlediklerimiz veya yaşadıklarımız önemini kaybetmez. Sadece hatırlanılmak ve uygun zamanlarda karşımıza çıkarak bize kim olduğumuzu ve kim olmamız gerektiğini yüzümüze vurmak ister.'' 

Bunu kendimce tarihi bir olaydan ders çıkarmaya benzetiyorum ben. Önce tarihi bir metni okur ve önemini anlarsınız. Ardından geçen zaman zarfında, karşınıza çıkan bir olayda okuduğunuz metni hatırlar ve ona uygun hareket planınızı hazırlarsınız. Yani geçmişinizden ders çıkarırsınız. Bunu yaparken de geçmişinize dönmeyi bir zaman kaybı ya da bir yük, bir külfet olarak görmezsiniz. Çünkü sizi doğruya götürür. 

Demem o ki  bazı şeylerin önemini hatırladıkça, hatırlattıkça daha çok yaşıyor ve onun uğruna daha çok fedakarlıklar yapıyoruz. Belki her şeyi  hatırlayamayabiliriz ama elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce ve gönlümüzün yettiğince  hatırladıklarımızı hatırlatalım olur mu? 

Hatırlayan ve hatırlatanlara kucak dolusu sevgi ve selamlarım ile sizleri kendi düşünce yolculuğunuzla baş başa bırakıyorum. 

Baş başa bırakıyorum çünkü paylaşımdaki her anlatı ve her soru  bir düşüncenin, sizden gelecek her nadide cevap, -her geri dönüş- ise derin derin düşünmenin bir ürünü olacaktır.

Her şeye rağmen susuzluk çeken siz değerli arkadaşlarımı köyüme davet ediyorum. "Haydi siz de taşının. Birikmiş çamaşırlarınızı getirin, kirlenmiş hissettiğiniz bedeninizi bir güzel yıkayın. Doyasıya tıraş olun. Bidonlarınızı doldurun ve kap kacağınızı da evinizde yıkayın! Dersem sıkıntılarınızı paylaşmış olur muyum?

-Heyt be. İşte böyle kitabın ortasından konuşur benim Yusuf'um. Haydi şimdi konuşun sıkıysa! Nasıl da güzel anlattı bak arkadaşımız! Diye noktaladı Sınıfın Annesi...


Yusuf Alpaydın

Furkan Bozlak

Ve Arkadaşları

Yorumlar

  1. Ben de tatilde bile olsa sizin sınıfa taşındım. Ağırladığınız için teşekkürler canlarım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yusuf Alpaydın28 Ocak 2022 18:27

      Ne demek hocam, biz teşekkür ederiz öğrettikleriniz ve öğretecekleriniz için.

      Sil
    2. Furkan Bozlak28 Ocak 2022 18:34

      Bu imkanı bize sağladığınız için biz teşekkür ederiz hocam.

      Sil
  2. Bedensel arınma derdindeyken ruhumuzu da pîr ü pâk eylemeyi ıskalamamamızı hatırlattığınız için müteşekkiriz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Furkan Bozlak/Yusuf Alpaydın28 Ocak 2022 18:16

      Hani bazen iç dökmek isteriz de yanımızda kimseyi bulamayız ya. Bir an için en iyi arkadaşımız da en iyi derttaşımız da kendimiz oluruz. Lakin yine de birileri ile konuşmak kadar tesir etmez iç dökme eylemimiz. İşte biz de tam o an, mademki birbirimizi görerek iç dökemiyoruz biz de yazarak-yani görmeden görerek, hayal ederek- iç dökeriz dedik ve Hayati Öğretmen’imizin desteği ile böyle bir yazıyı kaleme aldık. En güzeli de her birimize bir anı ve bir düşünme zamanı kaldı.

      Ayrıca sizden de böyle bir destek görmek, bizi çok onore etti değerli hocam. Sağ olun, var olun.

      Sil
  3. Rabbim yüreğiniz kadar dupduru günler göstersin... İyi ki varsınız...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar