KLEPTOKRASİ

 

Demokrasi’nin ne anlama geldiğini elbette bilmeyen yoktur. En azından ben öyle düşünüyorum! İçerisinde Demokrasi ile benzer sesler içeren başlığı ise bilmiyorum kaçımız bilir? Büyük ihtimalle yönetim tarzı gibi bir şey, diye düşünsem de Kleptokrasi bilmediğim bir şeydi! Ben bu kelimeyi Sevgili Hayati Hocamın köşesinde paylaştığı bir köşe yazısında okumuş ve ilk kez orada duymuştum. Bir gün, dersimizde arta kalan süre içinde kendisine bu kelimenin anlamını sordum. O da “Kızım ben onun ne anlama geldiğini söylersem, sen yine unutursun. Bence onu kendin araştır ve bir özet çıkar. Senin adınla Blog’ta yayınlayalım olmaz mı?” diye beni ödevlendirdi. Ben de iyi bir araştırma yaptım tabi.

 

Bugün sizlere yeni duyduğum ve bir yönetim şekli olan Kleptokrasi’den bahsetmek istiyorum.

Nedir Kleptokrasi?

 

Araştırınca bu kelimenin Yunanca’da "Hırsız" anlamına gelen "Kleptes" ve “Yönetmek, Güç ve Hükmetmek” anlamlarına gelen "Kratos" kelimelerinin birleşmesinden türetildiğini gördüm!

Vikipedi’deki tanımı şu idi: Bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca hırsızlar rejimi anlamına gelir. Demokrasinin bütün kurumlarıyla yerleşmediği ülkelerde görülen bu durum, o ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri olmaktadır.

Vikipedi'deki bilgiler bize, Kleptokrasi rejiminin sonucunda şunlar yaşanır der: Hırsızlar rejiminin egemen olduğu bir ülkede, yerli sanayi ve tarımsal üretim zayıflar. İç pazar büyük sermaye gruplarına açılır.Siyasal alanda da insan haklarını çigneyen, baskıcı bir yönetim kendini gösterir. Devlet mekanizmasında düşük ücretler ve rüşvetsiz iş yapmayan bir bürokrasi hakim olur. Etnik milliyetçiliği, ırkçılığı ya da dini kullanarak geniş kitleleri yönlendirmek bu tür yönetimlerin en karakteristik özellikleri arasındadır. 

Bir diğer kaynak olan,

https://yazbuz.com/kleptokrasi-nedir/  'e göre ise: “Kleptokrasi, sizi kendine mahrum eder ve halkı soyarken bile onların mutlu olmasını sağlar!!!” der. Kleptokrasi rejiminde iktidarda bulunanlar kamu yetkileri ve kaynaklarını kendi mal varlıklarını ve zenginliklerini arttırmak, geliştirmek için kullanırlar. Bu tip yönetici sınıf, kamu kaynakları üzerinden kendisinin ve yandaşlarının zengin olmasına sebep olurken, yaygın yolsuzluktan dolayı ise halk sürekli yoksullaşır ve zarara uğrar. 

Kleptokrasilerde ekonomik kaynaklar yöneticiler tarafından sömürüldüğü için ve yandaşlarına aktarıldığı için, iş hayatında kaliteli ve düzgün iş yapma ahlakı da kaybolur.

 

Kleoptokrasilerde düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü heh bir de basın özgürlüğü yok edilir. Bu durum sonucunda vatandaşların medyayı etkin bir şekilde takip etmeleri engellenir. Tek kaynaktan bilgilendirme yapılır. Toplanan vergilerin nereye ve hangi koşullarda harcandığı bilinemez hale gelir. Araştırma ve soruşturma halinde ise halk isyan çıkarma ve toplumsal hareket başlatma tehdidi ile suçlanır. Kağıt üstünde güçler ayrılığı uygulanıyor olsa bile, hükümet kendi çıkarları için yargı organına kendi yandaşlarını yerleştirebilir. Bu durum, bireylerin haklarını kullanmalarını ve hükümetlerini denetlemelerini

engeller. Halk hesap soramaz hale gelir ve kamu tarafından işlenen suçlar yargı tarafından cezalandırılmamakla birlikte, işlenen suçlar giderek daha büyük hale gelir!..

 

Peki hangi ülkeler Kleptokrasi ile yönetiliyor? İşte onlardan bazıları:

 

Endonezya Devlet Başkanı Suharto’nun serveti 15-35 Milyar dolar arası

 

Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat’ın serveti 1-10 Milyar dolar arası

 

Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos’un serveti 5-10 Milyar dolar arası

 

Nijerya Devlet Başkanı Sani Abacha’nın serveti 2-5 Milyar dolar

 

Kongo Devlet Başkanı Mobutu Sese Seko’nun serveti 5 Milyar dolar

 

Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milošević’nun serveti 1 Milyar dolar

 

Rusya Devlet Başkanı Putin’in serveti 200 Milyar dolar

 

Bunu üzülerek belirtmek istiyorum ki, Türkiye'nin de bu listede olduğunu gördüm.

 

Ve Ülkemin adını, verilerini buraya yazmaya elim varmadı! Çok üzgünüm, çoook! Siz benim araştırdığım kaynaklardan araştırdığınız zaman göreceksiniz.

 

Feyza Zeynep TURAL