BİZ ELİMİZİN HAMURUNU BİLİYORUZ!

"Kız başına erkeklerin işine karışma sen!"
Ama biz artık elimizin hamuru ile erkek işi gibi sunulan işlere de karışmak istiyoruz. Hem de son derece başarılı bir şekilde yapmakta olduğumuz görülüyor...
Zira cinsiyet ayrımcılığı ve o bakış açısı, maalesef kadına yönelik yaşanan pek çok olumsuzluklara kılıf teşkil ediyor.

Bu kadar zihniyetsiz ve kışkırtıcı şeyleri kafamıza takıp kızlarımızı düzeltmeye çalışacağımıza, gencecik yaşında tek suçu(!) minibüste son durağı beklemek olan Özgecan'ı neden düşünmüyoruz?
Veya düşünsek bile bu katliamların ardı arkası kesilmedikçe nasıl kendimize "Gelişmekte olan bir ülkeyiz." diyerek kendimizi övebiliyoruz? Nasıl olup da bunların önüne geçemiyoruz? Gerçekten bunlara bir dur diyemeyecek kadar aciz miyiz? Bunları durduramayacak kadar yetersiz miyiz?

Biz ne zaman bu hale geldik?
Ne zaman kendimizi böyle kabul eder olduk?

Kız çocuğunu kendi isteğiyle okutmayan baba, gidip hastanede kendi karısı veya kızı için vicdanı sızlamadan kadın doktor isteyebiliyor! Ancak zihniyeti hep aynı kalıyor, değişmiyor. Aklından sürekli şunlar geçiyor:
"-Karıdan- doktor mu olur? Kız çocuğu okumaz, okursa kötü yollara düşer. Kadın kısmı evinde oturur, çocuğuna hamal, kocasına köle olur. Ama yine de benim karıma/kızıma kadın doktor baksın!"

Düşünmeye ve yeniliklere karşı kapalı; aciz insanların da içinde bulunduğu, refah seviyesi diplerde sürünen bir toplumda yaşıyoruz. Tesettürün sadece kadınlara farz olduğunu sananların da, sadece dışına çeki düzen verip içindeki kötülükleri temizlemeye çalışmayan yalan dünya düşkünlerinin de içinde bulunduğu bir toplumda yaşıyoruz.

Hiç düşünüyor muyuz, bizim içimizde bu tür insanların ne işi var diye? Hemen hemen her gün kadın şiddeti haberlerine aşina olduk. Hatta ileri boyutlarda tacize maruz kaldıkları görülüyor.
Bunları herkes durdurmak istiyor, herkes önüne geçmek istiyor, güya!!!

İstediğini beyan edebilirler. İstemek kolaydır elbet, ancak bilinmeli ki; hiçbir şey istemekle bitmiyor. Bu olayların önüne geçmek için icraata geçmek gerekli, diyorum. Çok yönlü ele alınarak kısa ve uzun vadeli planlar yapılmalı. Eğitim konusundaki yanlışlıklar ayıklanmalı...

"Ağaç yaşken eğilir." atasözü, tam da buraya uygundur aslında.

Her insan, küçükken yaşadığı toplumdaki iyi ya da kötü her türlü kişilik özelliğini bir süngerin sıvıyı çekmesi gibi çeker, çeker ve çeker...
Sonra çocuk büyür; evinin erkeği, karısının efendisi olur. İsteği olmayınca da etrafı kırar, karısını yıkar geçer. Kadın kırılır; yine de efendisine hizmet eder. O mutlu olsun diye kendini hırpalar.
Işte böyle özverili kadınların da olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ama yine de onlara hak ettikleri değeri veremiyoruz.

Kadın olduğu için değil de insan olduğu için değer verip saygı gösterebilsek bütün yaşananların önüne geçmiş oluruz sanırım.

Sorulacak daha nice soru var da verilecek cevaplar, kısıtlı...

Ne zaman böyle bir hale geldik?
İşlerin içerisine menfaat ve çıkar girince. Peki bunun kadınla ne ilgisi var?
Erkekler doğası gereği mi yoksa yaptıklarına bahane olsun diye mi böyle söylenir? Onu bilemem ama hep kendilerinde üstün olma isteği görüyorum. Kadınlar da kendi ayakları üzerinde durmaya başladıkça erkeklerde gizlide kalmış aşağılanma hissi uyanıyor gibi geliyor bana.

Haydi bir düşünelim, kendi ütopyamıza bir yolculuk yapalım!
Kadınların da erkekler kadar saygın, erkeklerin de kadınlar kadar saygılı olduğunu düşünelim. İkili ilişkilerde çıkara yer verilmediğini ve kıskançlık duygusunun ayaklarına prangalar takıldığını düşleyelim.
Sonra gözlerimizi açıp bakalım, bir karşılaştırma yapalım.

Elbette, aklı ve kendi iradesi olan her insan düşlediği dünyanın daha yaşanılabilir olduğunu kabul eder.
Ve şunu da bilir ki bu dünyayı yaşanabilir hale getirmek hepimizin elindedir.

Yaşadığımız yerleri güzelleştirelim, ömür kısa. Pişman olmaya vaktimiz yok...


Sudenaz ŞAHİN

Yorumlar

  1. Kadın okursa, kadın bilgisini ve görgüsünü arttırırsa toplum, insanlık değerleri açısından yücelir. Teşekkürler Sudenaz kızım...

    YanıtlaSil
  2. Çok doğru bi bakış açısı tebrikler.. Böyle düşünen kızlarımız evlatlarımız varmış hala ne mutlu .!

    YanıtlaSil
  3. Düşüncelerinle tüm insanlık gurur duymalı Sudenaz. Bu ülkenin senin gibi ince güzel düşünceli insanlara ihtiyacı var. Bu düşünce senin gibiler sayesinde yayılacak. Iyiki varsin sudenaz ben dahil tüm kadınların arkanda olduğundan her daim emin ol ve asla vazgeçme. Ben seninle gurur duydum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşınız. Yorumlarınız bizler için çok değerli. Onaylama işlemi zaman alabilir. Hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Popüler Yayınlar