YAKARIŞ-1
ALLAH’IM…
-SEN Esma ül Hüsna'n ile tanıtıyordun kendini, yüzlerce ayette; ama Rahmân ve de Rahîm isimlerini ön plana çıkarıyordun!(Fatiha-1 ve 3), lakin bizim yeryüzü tanrıları, ulular, güya âlimler seni gaddar, zalim, cehenneme atmak için fırsat kollayan zaptiyeci olarak sunuyorlardı bize...
-SEN sadece sana kulluk yapmamızı ve sadece senden
yardım dilememizi istiyordun!(Fatiha-5), ama onlar kendilerinin seçilmiş
olduğunu ve kendilerine de kulluk yapmamızı, ancak kendileri aracılığı ile
dilenen yardımlarımızın kabul olunacağını söylüyorlardı bize...
-SEN delille yaşamamızı ve inanmamızı, delille
ölmemizi istiyordun!(Enfal-42), onlar "koca karı" imanı ile
inanmamızı istediğini söylüyorlardı bize...
-SEN sıratı müstakim üzere olduğunu!(Hud-56), ilkeler
manzumesinin şahı olduğunu, sünnetullah denen yasalarında asla bir şaşma olmadığını,
olmayacağını söylüyordun; onlar kafasına estiğini, estiği gibi yapan ilkesiz ve
kuralsız, can yakan biri olarak sunuyorlardı seni...
-SEN kitabını/dinini zorluk için gönderemedim
diyordun!(Taha-2), onlar güya “mezhepler tarikatlar ve cemaatler olarak biz
dini kolaylaştırıyoruz” diyerek alabildiğine zorlaştırıyor, taharet için bile 7
cilt kitap yazabiliyorlardı!!!
-SEN son saat(kıyamet) ansızın kopacak diyordun!(Araf-187);
aniden olacak şeyin alameti olur muydu ki, adamlar cilt cilt “alamet kitapları”
yazıyordu beynimize tecavüz edercesine???
-SEN gayb ı sadece ben bilirim diyordun!(Neml-65),
onlar senin sonsuz ilminin ortakçısı olmuş, -levhi mahfuz-u yol geçen hanına
çevirmiş, ha bire gaybtan haberler veriyordu!!!
-SEN gusül ihtiyacımız olduğunda bedenen yıkanın
diyordun!(Maide-6), onlar "iğne ucu kadar kuru yer kalmayıncaya dek"
eklemesi ile bizi paranoyak yapıyordu!!!
-SEN abdestte başla birlikte ayakları da mesh edin, (kirlilik
durumuna göre yıkayın) diyordun!(Maide-6), adamlar kuru topuklara kadar diyerek
ve her koşulda yıkamayı farz sayıyordu. Hâşâ sen ayaklarda mantar oluşacağını,
kadınların külotlu çorap giyeceğini bilmiyordun?
Ya da hâşâ sen birilerinin deri mesh, çorap mesh
satarak para kazanmasını istiyordun?
-SEN çok eşli bir topluluğu ilk muhatap olarak
seçmiş ve tek eşliliğe geçişi, tedrici olarak sosyolojik kural gereği arz
ediyordun!(Nisa-3 ve 129), adamlar imam nikahı adı altında gizli eşler ediniyor
ve onu teşvik ediyordu.
-SEN şahadet/dünya ve gayb/ahiret alemi olmak üzere
iki dünyadan bahsediyordun!(Haşr-22), onlar ruhlar alemi, kabir alemi diye iki
âlem daha ihdas ediyordu!
-SEN bir tane mahkeme/yargı ve hüküm gününden
bahsediyordun!(Fatiha-4), onlar kabir sualleri ve kabir azabı da türeterek
yargısız infaz yaptırıyordu sana!!!
-SEN ölülere işittiremezsiniz diyordun!(Fatır-22),
onlar kabre konan ölüye, talkın adı altında kopya verdiriyor, “münker ve nekir”
diye çirkin ve kötü isimli melek(!) ihdas ettirip onların elinden bizi
kendilerinin kurtaracağını söylüyorlardı ha bire...
-SEN sırat ın bu dünyada olduğunu ve imtihan
olduğunu söylüyordun!(Pek çok ayet var. Örn: Fatiha-6), adamlar Zerdüştlükten
transfer ettikleri “sırat köprüsü” ile imtihanı ahiret taşımış ve o köprüden de
bizi yine kendilerinin geçireceğini iddia ediyordu!
-SEN yaptığımızın karşılığını(Necm-39) ve Senin
affını göreceğimizi söylüyordun!(Pek çok ayet var. Örn:Enfal-29), adamlar her
yerde ahirette bile sana karşı torpil yapacaklarını söylüyor ve torpili din
diye çakıyorlardı bize!!!
-SEN her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdim
diyordun!(İbrahim-4), onlar Arapçayı kutsallaştırıp kitabını anlaşılmaz olarak
takdim ediyordu.
-SEN kitabını hayat kitabı, rızık, nimet, rahmet,
öğüt, hatırlatma olarak gönderdiğini söylüyordun!(Her bir kelime için ayrı
birer ayet var. Örn: Yasin-69), onlar sevap kitabı yapıp sevapları da parsel
parsel dağıtarak sana emir buyurup geri postalattırıyordu.
-SEN kitabını hayatımıza şahit tutmamızı, onu yaşamamızı
istediğin için rehber olarak gönderdiğini söylüyordun!(Casiye-11), onlar güzel
okuma, hızlı okuma, kaideli okuma, sesi gırtlağın neresinden çıkarma gibi
ilimler türetip, ha bire kulak pası sildiriyorlardı.
-SEN cuma günü namaza çağrıldığınız zaman müminler
olarak koşun diyordun!(Cuma-9), onlar kadınlara cuma farz değil diyordu.
-SEN kadınların özel günlerinde sadece cinsel
ilişkiyi yasaklıyordun. Kadını korumak için ve o yasağı da erkeğe koyuyordun
ki, hassaslaşmış endometrium tabakasının kendisini sağlıklı yenileyebilmesi
için!(Bakara-222), adamlar o dönemde her şeyi yasaklıyor ve kadına yasak
koyuyordu ki, onun dinini yarım bırakmak ve ikinci sınıf vatandaş yapmak için…
-SEN eşler ayrıldıklarında diyordun!(Nisa-130),
onlar boşanma hakkı erkeğin, kadının boşanma hakkı yok diyor ve medeni hukuku
senden daha adaletli yapıyordu!!!
-SEN haram helal hükmünü koymak sadece bana ait
diyordun!(Nahl-116, Yunus-59), adamları kimse durduramıyor müzik haram, resim
haram, heykel haram, sanat haram, satranç haram, kadın sesi haram, haram oğlu
haramdı!!!
-SEN kadın erkek mü'minseniz dostsunuz, dost olun
diyordun!(Tevbe-71); bizim tanrılar kadının sıcağına oturursan kıç zinası,
konuşurken bile bakarsan göz zinası, tokalaşırsan el zinası oluyordu. Kadının ayakkabısından
bile tahrik olabiliyorlardı!
-SEN aldatıcı sizi Allah ile aldatmasın diyordun!(Fatır-5),
onlar bizi hep seninle aldatıyordu.
-SEN yaşamınız ibadetiniz nefesiniz ölümünüz Allah
için olsun diyordun!(En’am-162), adamlar “hepsinden eyicesi bir gönüle
girmektir” diye kendilerinin gönlüne girmemizi ve öylece kurtuluşa ermemizi
istiyordu. Başka yolu yok bunun diyorlardı…
-SEN gizli ve hain plan yapanlar için bile, üç
iseler dördüncüsü benim, beş iseler altıncısı benim, bu sayı yukarı ya da aşağı
olsa da fark etmez diyordun(Mücadile-7), adamlar hele ki bir de karşı cinsten
iki kişi bir araya geldiyse kesin üçüncüsü şeytandır diyordu…
-SEN şeytanın üzerimizde gücü ve etkisi yok(Nahl-99),
sadece fısıldar irade senindir, balıklama dalmayın diyordun!(İbrahim22);
adamlar ha bire şeytanın bizi saptırıcı gücü olduğunu söylüyorlardı.
-SEN cinlerin de bizim üzerimizde etkilerinin
olmadığını!(Cin-5 ve 6), onların görünmeyen varlıklar ve farklı alemden
olduğunu söylüyordun, onlar ha bire bizi cinlere çarptırıyor, “cin” bile söyleyemez
hale getiriyor ve "üç harfliler" dedirtiyorlardı. Nasıl cinse, onlar
da kendilerinden bahsedildiğini bir türlü anlayamıyordu???
-SEN kalplerinizde kötülüğe yer vermeyin beyninizi
şer işlere işletmeyin diyordun, onlardan da hesaba çekileceksiniz diyordun!(Bakara-284,
Mü’min-19), bizim yeryüzü tanrıları kötülüğe niyet etsen ve yapmazsan soldaki
kalem işlemez onlardan sorumlu değilsiniz diyordu. Yine suça azmettiricilere,
çete suçlarında beyin takımına ceza veren medeni hukuku senden daha adaletli
yapıyorlardı.
-SEN şan şeref haysiyet onur ve ödül olarak size
Kur'an yeter ve bu kitaptan sorgulanacaksınız diyordun!(Zuhruf-44), onlar başka
kırmızı kaplı kitaplar sunarak, bize şanı ve şerefi onlarda arttırıyor, ha bire
başka kitaplara ders çalıştırıyorlardı.
-SEN bana dini siz mi öğretiyorsunuz, siz mi
öğreteceksiniz? Dikkati ile bizi sarsıyordun(Hucurat-16), onlar ısrarla sana
din öğretmeye kalkıyor ve sorgulamayan insanları da peşlerinden
sürüklüyorlardı.
-SEN haksız yere adam öldüren, bütün insanlığı
öldürmüş gibidir diyordun!(Maide-32), onlar dinin jandarmalığına soyunup önüne
gelen gerekçeyi adam öldürme vesilesi sayıyordu. Dinden döneni öldür. Zina
yapanı recm/öldür. Namaz kılmayanı ölünceye kadar hapse at.
-SEN aklınızı kullanın, o aklı size boşuna vermedim,
vahyin muhatabı akıldır diyordun!(Pek çok ayet var. Örn: Yasin-62), (belki de
ilk sorgumuz onu kullanmamaktan olacaktı), onlar bu işler akılla olmaz. Aklı
bir kenara koymadan cennete gidemeyeceğiz, diyordu.
-SEN bu kitabı ben koruyorum diyordun. Bu güne kadar
ikinci bir farklı nüshası gelmemişti, 6236 ayetti, güven doluydu(Hicr-9). Onlar
bazı ayetleri keçiye yediriyor(keçi ayetleri yedi, yazın görürsünüz) ayet
sayısı 6666 diyor ve Hz Ali ye gelen ayetler yazılmadı diyordu!!!(Şia kaynaklı
söylemler)
-SEN zina isnat edilince dört şahit istiyordun.
Evrensel eserin ve hitabın, DNA testini de dört harfli/şahitli alfabe ile
kuvvetli delil yapıyordu(Nur-4). Adamlar DNA testini delil saymıyordu!(Bu da
Pakistan din konseyi kararı!)
Hayati YAMAN
Hayati YAMAN
Kapı sunumumuzla, sizlere gönül kapılarımızı açtığımızı belirtmiştik. Bekledik belki dönüşler olur, olursa onları da yükleyelim diye. Sanırım hazırlık aşaması devam ediyor. Ne zaman isterseniz bekleriz. Bundan sonra aralıklı olarak sunum yapalım hocam diyor ekibiz. Sıkı takipçilerimden özür dileyerek durumu size arz etmek isterim. Haftada iki ya da üç sunumla yayında olacağız. Biraz sizi özlesinler hocam diyor kıymetli ekibim. Çünkü onlar istatistiklere de göz atıyorlar... Ben de ekip ruhuna her zaman uyarım. Selametle kalın...
YanıtlaSilHocam ülkemizde %90 oranında çoğu insan gerçekten ALLAHA İMAN değil TELEVİZYONDAKİ HOCALARA İMAN ediyor. Hocalar namazda gülerseniz yanınızdaki duyarsa abdest bozulur. Sadece kendin gülersen namaz gider gibi dini zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
YanıtlaSilBazı SÖZDE ALİMLER (ki ben bunların münafık olduğunu düşünüyorum) Allahın bizi sadece O'na ibadet amacıyla yarattığını İslamda teknolojinin yeri yoktur vb. gibi saçma sapan propagandalar yürütüp tamamen yoz bür toplum yaratmaya çalışılıyor. Oysa birçok Müslüman bilim insanı varken.. Veya Endülüs gibi bir tabiri caizse İslami Bilim Devleti varken.. Ha bunları söylerken . Niye mi çünkü sanki İslamla bilim birlikte yürümezmiş gibi.
Vizyon ve misyon yazımızda: Amacım sizi küt kötürüm yapmak değil, sizi yürütmektir. Derken kastım bu idi evlat. Allah'a kulluğu öğretmek ve hayatın tamamını ibadete dönüştürmek. İslamın, ibadet dini değil, ubudiyyet yani kulluk bilincini diri tutma dini olduğunu kavrattırmaktır. 💕✋
Sil